uzaylı istilası simülasyonu gerçekleştirildiğinde gözlemlenmek istenen şey insanların türk asıllı amerikalı sosyo-psikolog muzaffer şerif'in teorisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir.
muzaffer şerif, çocuk kampı kurarak bunları farklı gruplara ayırmış ve ancak dışarıdan bir başka ortak tehdit geldiğinde çocukların kendi aralarındaki ayrışmayı göz ardı edip birleştiklerini tespit etmişti.
bu anlamda dünyadaki millet ve din kavramlarını tek çatı altında birleştirmek mümkün müdür sorusunun cevabı ancak "uzaylı istilası simülasyonu"nun sonucuna göre anlaşılabilecektir.
benim şahsi kanaatim böyle bir simülasyon uygulandığımda önceki 11 eylül simülasyonu konusunda olduğu gibi, simülasyonu fark eden kişi ve gruplar marjinal komplo teorisyenleri olarak addedilecek ve genel %85'lik hipnoza ve iknaya açık toplum bu konudaki yönlendirmeye kapılacaktır.
radikal dinci gruplar bilindiği üzere gelenekçi dini gruplar ile kuran odaklı reformcular olarak ikiye ayrılır. reformcu grubun bu zokayı yutacağını düşünmüyorum ancak gelenekçi grubun büyük yüzdesi oyuna gelecek ve uygulama planına uygun davranış kalıplarını göstereceklerdir.
benim de merak ettiğim konudur. hatta daha da ötesi düşünmeye korktuğum konudur. nedeni de bundan birkaç sene önce muhafazakar bir arkadaşa merak edip sormuştum, türk ordusu ile islam ordusu çarpışsa hangi tarafta yer alırsın diye, tabii ki islam ordusunda demişti.
işte mustafa kemal atatürk'ün cumhuriyet kurulduktan sonra millette neden bir vatan-ulus bilinci oluşturmak için uğraştığının nedeni de tam da buydu. bugün ortadoğu coğrafyasında ırak-suriye gibi atmasyon ülkeler bunda başarılı olamadığı için parçalanmış durumda. biz kör-topal ayakta durabiliyorsak bugün her şeye ve herkese rağmen, Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün bir sonucudur bu durum.