uzayla ilgili bilinen yanlışlar

entry5 galeri2
    1.
  1. Oncelikle belirtelim, bu maddeler genelde ilk ogretim seviyesi bilgiler olacak. Disaridan gelen arastirmaci insanlara da kaynak olsun. Yoksa siz degerli sozluk yazarlarinin cok kulturlu oldugunu gayet iyi biliyorum. Yersek... Yine de temel konular ve uzayla alakali yanlis bilinen gerceklerdir.

    1: gunesin ates topu seklinde yandigi yanilgisi.
    Yanma icin yanici madde, yakinci madde ve isi gerekir.
    Bu da gunesteki fuzyonla alakasi olmayandir.
    Gunes parildar. Atomik seviyede gerceklesen fuzyon sonrasi olusan patlamalar ile parildar.

    2: mevsimlerin gunese yakinligi ve uzakligiyla iliskili olmasi.
    Aslinda burada kendimizle celisiyoruz. Kuzeyde yazken, guneyde kis oluyor. Su halde ayni anda tamamen yaz ya da kis olamadigina bu dusunce yanlistir. Esasen dunyanin ekseni de elipstir. Yine de mevsimlerde etkisi yok bu yorungenin.
    Mevsimler eksenle alakalidir. Dunyanin belirli acida egikligiyle alakali.
    Suradaki gorsel daha aciklayici:
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1506390/+

    3: suyun sadece dunyada yer aldigi algisi.
    Su aslinda uzayda bolca bulunur. Pek cok gezegende vsde. Dunyada denizler okyanuslar varken diger gezegenlerde bu haliyle bulunmamasinin birinci sebebi isi farki, ikincisi ise atmosfer farkidir.
    Dis sistemdeki gezegenlerde su kati haldedir, deniz olusmasi imkansiz. ic sistemdeki gezegenlerde ise manyetik alan ve atmosfer olmadigindan oturu ucup gitmesidir. Ya bu gezegenlerin yer cekimi cok zayif ve uzaya gidiyor, ya da manyetik alanin olmayisi ile gelen gok taslari neticesinde kuresel bir patlamayla uzaya saciliyor.
    Marsin kutuplarinda su oldugunu biliyoruz, marsta zamaninda su yollari oldugunu biliyoruz, plutonda vsde donmus halde su oldugunu biliyoruz.

    4: isik hizina ulasmak ya da isik hizini gecmek zaman yolculugu yapmamizi saglar.
    Aslinda bir nevi mantik cercevesinda hakli gibi gorunen dusuncedir bu. Bir maddeye hiz kazandirdikca kutlesi artar ve zamanin akisi yavaslar ama zaman yolculugu icin yeterli degildir. isik hizinda hareket etmek imkansiz, onu soyleyim once. Sadece yer cekimi dalgalari ulasir bu hiza, bu da ayri konu...
    isik hizina yaklastikca zaman sizin icin yavaslar, isik hizinin % 100'une ulasacak olsaydiniz; madde formundan siyrilip, enerji formuna gecerdiniz ve sizin icin zaman durmustu.
    Oyle ki 13 milyar yil once gerceklesen big bangte sacilan isik huzmesi hala evrende seyahat ediyor ve o isik fotonlari icin henuz 1 saniye bile olmadi o gunden bu ana kadar.

    5: ayin karanlik yuzu.
    Ayin karanlik yuzu yoktur. Ayda da pekala gunduzler ve geceler yasanir dunya gibi.
    Ayin dunyaya gore bir karanlik yuzu vardir. Ay dunyanin ekseninde donerken, kendi ekseninde de doner. Bu iki donus oylesine uyumludur ki biz ayin sadece bir yuzunu goruruz bu surecte.

    6: karadelikten gecersek uzayin baska bir noktasindan cikariz.
    Aslinda bu tamamen kult bilim kurgu senaryosu gibi gorunse de einsteinin buna benzer bir teorisi vardi.
    (bkz: einstein rosen köprüsü)
    Cok cilginca biliyorum, oyle ordan girip baska bir yerden cikmalar vs. Zaten solucan deligini de nereden bulalim. Ozetle soyleydi bu kuram. Uzayi yeterli gucle bukersek, uzayin uzak bir noktasina kisa yol acabiliriz ama karadelikler bundan daha fazlasini yapiyor karadelige girmeye kalkismadan once soyleyim.
    Karadeliklerde muazzam bir kutle cekimi vardir. Atomlarin yorungelerinde dolanan elektronlari dahi cekirdege yapistiracak duzeyde. Ayni kutle cekimi olay ufku denen sinirdan gecen isigi da yakalar.
    Bir karadelige girmis olsaydiniz, atomlariniza ve hatta leptonlariniza vs ayrilmistiniz.
    Ozetle isinlanma konsolu orada degil, girmeyin.

    7: aydan insan yapimi bazi yapilar gozukur.
    Kismen de olsa dogruluk payi var. Aydan degilse bile dunyadan 100 km yukaridan bakarsak cin seddini gorebiliriz. Tabii bu rakam uzay midir yoksa dunya midir tartisilabilir ama atmosfer olmadigi kesin. Daha yukarilara cikarsak, aya yaklasmamiza bile gerek yok, insan eliyle yapilmis hicbir yapiyi goremeyiz.

    8: yildiz kaymasi...
    Surekli yapariz gok yuzunde bir parildama olunca dilek tutmayi. E o kayan yildiz dilegimizi gerceklestirmeli. Yildizlarin dileklerimize tepki vermesi "husamettin bu kizi benden istiyon, senin icin ayarliyom lan o isi" demesi elbette cok sacma. Zaten yildiz kaymasi diye bir sey de yoktur. Gordugumuz o parildamalar atmosfere giren astroitlerin, atmosferde parcalanmasi sonucu ortaya cikan isik sovudur. Belli oranda bir parcalanma gerceklesir ve buna da biz yildiz kaymasi deriz. Yildizlarin hareketlerini ciplak gozle goremeyiz, cok uzak mesafede.

    9: kuyruklu yildizlar...
    Kuyruklu yildizlar da aslinda bir ustteki madde gibi bir astroittir ve ekseriyetle kuiper kusagindan gelirler ya da oort bulutsusundan. Kendileri ates sacmazlar normal hallerinde. Yorungeleri gunesin en dis katmanina kadar uzanir ve genelde eliptiktir. Dis sistemde iken kaya parcasi gibi gorunurken, eliptik yorungeleri sayesinde belirli zamanlarda gunese yaklasirlar. Bu da isinmalasina sebep olur ve icinde bulunan donmus hava ve suyun isinmaya/kaynamaya baslamasini saglar. Bize de bu doga olayi gorunur.
    5 ...
  2. 2.
  3. Gecen sefer uzay hakkinda yanlis bilinen bilgilerini paylastik, bu sefer daha genis yelpazede, makro-mikro evreninde yazalim.

    On not: bu bilgiler ileri uzay ve kuantum seviyesinden ziyade temel seviyede bilinen yanlislari kapsar daha cok. Zaten ileri seviyeleri yazmaya kalksak, birikim sahibi olsam bile sozluk populasyonuna hitap etmez.

    ilk olarak su entrydeki bilgilere bakabilirsiniz:
    http://www.uludagsozluk.com/e/37480642/

    Yeni maddeler;

    1: atom alti denilince sadece proton, elektron ve notron oldugu yanilgisi;
    Atom ana hatlariyla bu 3 parcaciktan olusur. Proton sayisi atoma kimligini, elektron sayisi +/- yukunu, notron sayisi ise elementin izotopunu verir. Ancak atom alti parcacik sayisi bunlarla sinirli degildir. Kuark, notrino, lepton, hadron, muon, mezon ve baryon gibi parcaciklar vardir. Bunlarin bir kismi simdilik bolunemez dedigimiz parcaciklardir, bir kismi ise birlesik parcaciklardir. Unutmayalim ki parcaciklarin kutlesinin buyuk bir kismi spin momentumlarindan ibarettir. Bunlar farkli konular deyip geciyoruz.

    2: bulutlarin havada uctugu yanilgisi;
    Kafamizi kaldirip gok yuzune baktigimiz zaman devasa gorunumlu bulutlari goruruz. Hatta bazilarimiz bulutlara anlam yuklemeyi de ihmal etmez. Cift basli aslan, kendi kuyrugunu yiyen ejderha, pegasus vs... Yine de bir noktada pek cogumuz hem fikirdir; bulutlar ucar. Aslinda ucmak demeyelim de yuzer. Tipki suyun ustunde yuzen sorf tahtasi gibi yuzer. Bulutlar oz kutle agirligi itibari ile havadan daha hafiftir ve bu sebeple ekolojik duzende suyun sirkulasyonun gerceklesmesini saglayan muhtesem bir doga olayidir. Yeterli agirliga ulasinca da yagmur olarak geri yer yuzune iner. Benzerligi itibari ile ayni olay bir de satrun'un uydusu titan'da vardir. Denizleri, bulutlari ve bildigin yagmuru. Tek fark orada yagan yagmur su degil de sivi haldeki metan ve etandir.

    3: bol oksijenin saglik icin olmazsa olmaz oldugu;
    Oksijen insanlarin ciplak elle isi olusturmasi icin gerekli yakici yegane gazdir. Ayni gazin vucudumuz icin de hayati onemi oldugunu herkes bilir. Ancak oksijen bile belirli limitlerde oldugu surece yasamsal elementtir. Atmosferde yuzde dagilimini genel hatlariyla ele alacaksak; % 21 oksijen, % 78 azot, % 1 argon ve geriye kalan kucuk miktarlarda gazlar vardir. Solunum yaptigimiz oksijenin artisi sorhosluk hissi, daha yuksek oranlarda ise olumcul hasarlara neden olur. Saf oksijen endustiriyel amacla kullanilir.

    4: manyetik alani olmayan dunyada hayatin sonlanmasi;
    Herkes duymustur, pek cogu da epey makale okumustur manyetik alan hakkinda. Bizim solar firtinalara karsi kudretli koruyucumuz. Peki manyetik alan nedir?
    Tam olarak dunyamizin cekirdeginde yer alan demir, altin, platin benzeri agir atomlarin kutleler halinde birbirine etki etmesi, elektrikle yuklenmesi ve kutuplar araciligiyla devasa bir miknatisa donusmesidir. Manyetik alanimizin gunes firtinalarina karsi bizi korudugunu, gunesin manyetik alaninin da super nova patlamalarina karsi tum sistemi korudugunu biliyoruz. Peki manyetik alan olmasaydi ne yapardik? Aslinda bir sey yapmazdik, kendi halimizde yasamaya calisirdik. Dunyanin manyetik alan degisiklikleri vardir, ortalama 10 bin yilda tamamlanan surecler. Ve bunu dunya 100'lerce kez yapti. Hicbirinde de hayat son bulmadi. Belki gunes firtinalarina daha fazla maruz kalmak ve cilt hastaliklarina yaklasmak disinda. Bu arada manyetik alanda son 2 asirda % 10 kusur dusus oldugu verisi var. Bu hizla giderse 15 asir sonra bir manyetik kutup degisimiyle karsi karsiya kalabiliriz.

    5: buzun kaygan olmasi yanilgisi;
    En fazla sevdigim kimya olayi budur. Hem akla aykiri bir fiziksel olgu, hem de dusen insanlari gorunce gelen gulme istegi. Tabii arada benim de dustugumu inkar edemem. Bilindigi uzre donmus yuzeylerde yurumek epey zordur, ayni yuzeylerde kizakla ya da benzer materyallerle kaymadim diyene de iyi bir cocukluk gecirmis diyemeyiz. buz; suyun kati halidir, su ise hayatin kaynagidir ama sunu biliyoruz ki su kaygan degildir. Su kaygan degilken nasil oluyor da buz kaygan oluyor? iste burada doganin bir baska nimetiyle karsi karsiyayiz. Suyun yogunluk halini ele alirsak; buhar, buz, kaynama noktasina yakin hali ve 5 derece hali olarak siralamaliyiz. Diger tum elementlerde ve bilesiklerde gaz, sivi ve kati olan siralamada su bir baska illuzyon sergiliyor. Bu sira disi durumda ise suyun en agir hali sivi hali olmasini sagliyor. Bu sebeple donan gollerde donmus yuzeyler dibe cokmek yerine ustte koruyucu bir alan olusturuyor. Gollerdeki hayatin bitmemesi buna borcludur. Ayni hal suyun kati haline basinc uyguladigimizda kati haldeki su molekullerinin reaksiyon gostermesi ile en yogun hale gecisine olanak sagliyor, yani 5 derece hali. Bu da buzun yuzeyinde erime gerceklestiriyor. Buzun yuzeyinde olusan sivi hal de motor dislilerindeki yag benzeri bir etki olusturuyor. Bizim ayagimizin kaymasina sebep olan da, bindigimiz kizagin sorf yapmasini saglayan da aslinda budur.

    6: su kac derecede donar, kac derecede gaz haline gecer;
    Madem suyla, buzla bu kadar hasir nesir olduk, su konuya da bir aciklik getirelim;
    Malumunuz suyun gaz hali icin 100 derece, kati hali icin ise 0 derece gecis isilari olarak bilinir. Elbette bu isilar dunya sartlarinda gecerli olanlardir. Labaratuar deneyleri ya da baska minerallerin karismadigi saf su icin bu sayilar tam olarak gecerli degildir. Dogada yagmur yagmasi isin suyun buharlasmasi gerekiyor, biz de biliyoruz ki volkanik dag agizlari disinda hemen hemen hicbir yerde 100 derece ustu isi dogal yolla olusmuyor. Simsekler muaf bu soyledigimden, zira simsekleri gerceklestiren de yine su buhari. Simdi kaynama noktasi 100 derece olan su bu isiya ulasmadan gaz haline geciyor? Su buhari cok dusuk isilarda bile toz zerreciklerine yapisip havaya, oradan da bulutlara ulasir. Saf suda ise kaynama noktasi 96 derecede iken, gaz haline gecisi 100 derecede gerceklesir. Eger toz zerrecikleri olmasa saf su buhari havaya karisamaz, onu soyleyelim.
    Saf suyun asil sasirtici yonu donma isisindadir. Dogada bulunan su 0 dereceye ulasinca suyun etrafinda bulunan diger minerallere ve kati olan parcaciklara baglanarak onlari kendine cekirdek yaparak buzlanmayi baslatir ancak saf suda cekirdeklenme icin her hangi bir kati amteryal olmadigindan; bu islem -48 dereceye kadar dusmeyi bekler. -48 dereceye dusunce uc tane su molekulunun etrafina bir dorduncusu gelerek cekirdeklenme baslar ve donma gerceklesir.

    7: gezegenlerin yorungesinin dairesek olusu;
    Gezegenlerin gunes etrafindaki yorungesi ne daireseldir, ne de elips. Tam olarak spiral diyebilecegimiz bir yorungede haretek ederler. Gunes samanyolu'daki kozmik adresimiz olan orion kolundaki donusunu yaparken, gezegenler de gunesin etrafinda gok adamizin merkezini dikine kesecek sekilde donus yapar. Bu da gunes'in kacarken etrafinda donen elektronlar seklinde gezegenleri gun yuzune serer.
    ilgili gorsel:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1529706/+

    Bugunluk bu kadar yeter. El emegi, goz nuru bir giri idir, copy/paste asla yoktur, umarim ilgi cekici bir calisma olur.
    12 ...
  4. 3.
  5. Bulutların havada durduğunu sanıyormuşuz. Yanlışmış. Doğrusu neymiş? Bulutlar havada duruyormuş.

    Su kaygan(!) değilmiş ama buz niye kayganmış? Çünkü su diğer sıvıların aksine, donunca yoğunluğu düşüp hacmi artar. Dibe çöküp göldeki balıkları öldürmez. Kayganlık? Ne kayması lan?

    Güzel.
    Aydınlandık.
    1 ...
  6. 4.
  7. emek etmiş yazmış. bize de okumak düşer.

    t: uzay boşluğu siyah olarak bilinir. ama yanlış bana da kahverengi dediler size de mor demiş olabilirler.
    1 ...
  8. 5.
  9. Uzay boşluktan oluşuyor diyorlar ama yanlış esir maddesiyle dolu.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük