yıl 2356 türklerin uzayda ilk seyehat etmeye başlamasından tam 50 yıl geçti. ve hala uzay seyehatine çıkma şerefine erememiş milyonlarca hemşehrimiz bulunmakta. ülkemiz de uzaya gitmeyen kalmasın kampanyası başlatılmış ve bu bağlamda maddi imkânı olmayan hemşehrilerimiz arasında çekiliş yapılmasına karar verilmiştir.
bu çekilişten talihli olarak sülo amcamıza gün doğmuş ve uzayda seyehat hakkı kazanmıştır. sülo amcamız istemese de akrabaların
ve çevrenin teşvikiyle ikna edilmiş uzay da ne yapılıp ne yapılmaması konusunda uyarılar almış ve eğitime tâbi tutulmuştur. yerçekiminden bihaber olan sülo amcamız anlatılanları can kulağıyla dinlemiş fakat gerek yaşından gereksede teknolojiden izole bir hayat sürmesinin neticesi olarak tabiri caizse anlatılanlar bir kulağından girip öteki kulağından çıkmıştır sülo amcamızın.
ve beklenen gün gelmiş sülo amcamızda yerini almıştır.
uzay mekiği atmosferi geçip uzaya yerleşmiş herkes rahat bir nefes almıştır. artık herkes uzayın o büyüleyici bir o kadar da ürpertici görüntüsünde kendinden geçmiştir.
uzayın farklı atmosferik ortamı
sülo amcamızda tuvalet ihtiyacını körüklemiş olacak ki
amcamız bir kulağından girip öteki kulağından çıkan eğitimin neticesinde mekiğin kapısına yönelip kapıyı açarak o bizim merak ettiğimiz olası sahneyi gerçekleştirme sevdasına düşmüştür sülo amca. şimdi ne olacak, yerçekimin y harfini bile bilmeyen amcamızın başına ne aksilik gelecek diyebilceğimiz hadisedir kendisi.
