enteresan bir yer. içindeyiz. bırak biz insanları, dünya yok olsa, bu durum uzay için, vücudumuzda bir kol kılının yok olması gibi bir şey bile değil, sanki sadece bir dna'mızın kaybolması gibi. öyle böyle büyük değil, ve biz içindeyiz. ucunu, sonunu bilen yok henüz. gerçekten çok enteresan. nasıl bir yerdeyiz.
keşfetme yolunda kıyılarında olduğumuz kozmos. bize sonsuz boşluk diye öğretilmiştir fakat bu yanlış bir cümledir. albert einstein'ın dediği gibi "uzaya boş değil dolu olarak baktığım için başarılı oldum". ayrıca uzaydaki yıldızların sayısını tanımlayan en iyi yargıda carl sagan'ın sözüdür "milyarlarca ve milyarlarca".
dünya atmosferi dışında geri kalanına verilen isim.
fizikçi carl sagan'ın kitabı kozmos da yazdığı üzerine evrensel atom sabiti 10 üssü 88, carl sagan'a göre evrende tahmini 10'un yanında 88 sıfır tane atom var (on oktovigintilyon).* bu şekilde bir hesaplama uzayın ne kadar büyük olduğunu kanıtlar.
dünyanın bir noktasından bakıldığında teleskobun alanına 200 milyon kadar gezegen giriyormuş.bu kadar büyük bir sanatı görüpte inkar etmek tatlıya tuzlu demek gibi birşey olsa gerek.
her zaman insanı kendine çeken sonsuzluk. sonu olmayan bir şeyin varolduğunu ve bizim onun içinde bir soluk mavi nokta olduğumuzu düşündürten şey. insanoğlunun ilerki senelerde daha rahat gidebileceği evrendir. çocukken en çok merak ettiğim şeylerdendi astronot olmak ve daha niceleri iyi ki sonsuz iyi ki açıklayamıyoruz tam olarak eğer sonu olsaydı bilinmezliğin cazibesinden payını alamayacaktı.
büyük bir siyah balon olarak nitelenebilir. dünya ve güneş ise bu balonun içinde, ortasında bulunan küçük oyuncak toplar gibidir. yıldızlar ise uzayın içine serpiştirilmiş ışık yayan hidrojen gazlarıdır. hidrojen atomlarını yakarak ışık üretirler ve yakıtı bitince ölürler. kara delik ismi verilen cisim ise etrafındaki cisimleri içine çekerek tonlarca ağırlığa ulaşan boşlukta duramayan ve uzayı büken, güneşten kat kat büyük yıldızlardır. günün birinde çok ağırlaşır ve boşlukta duramaz siyah balonun yani uzayın tavanına yaslanır. orada bir spiral benzeri tünel oluşturur. ve ışığı bile içine çeker. uzayında görüldüğü gibi bir sınırı vardır.
işte sorulması gereken soru. siyah balonun yani uzayın dışında ne var. içindekiler belli. dünya, güneş, ay, diğer gezegenler, kara delikler, galaksiler, astroitler,
dışında ya tanrı var ya da bilmediğimiz başka bir uzay daha var.
sonu olup olmadığı konusunda sonsuza kadar tartışılacak şey.
Şey diyorum zira, tam olarak ne olduğu konusunda da bilgi yok, varsayım çok.
Uzay mı var, uzaylar mı var; tek bir satıh mı; 3 değil de, 4 boyutlu mu; solucan delikleri, karadelikler akdelikler nedir muamma hepsi.
Normal şartlar altında kara delik her şeyi yutar ışık kaçamaz deniyor. sonra bir bakıyorsun yörüngesinde yıldız gezegen vb yutulmadan dönüyor.
o yüzden seviyorum kendisini. diş macunu dediğin nedir ki?
iki paralel ışığın uzayda hiç kesişmeden gideceğini sanrısını fizikçilerin yıktığı, teoremlerinin tartışıldığı noktada dünyalıların içinde sistemli olarak devamlılığını sürdürdüğü sonsuz.