''uzay çağında insan olmak'' sorunsalıdır. madem uzay çağındayız, insan olarak ne işimiz var bu çağda. akciğerlerimiz ile solunum yapmaya utanmayacak mıyız? elbette. peki uzay çağında insan olmaktan utanmayacak mıyız? utanıcaz tabiki. çoktan evrim geçirip uzaylı olmalıydık ama kader işte. kader utansın.
Aslında zıpır bir entry gibi görülse de aslında gayet ciddi bir şekilde üzerinde düşünülmesi gereken konudur. Uzay çağı falan önemli değil ama milyonlarca yıldır neden bu şekilde solunum yaptığımızı anlamak gerçekten zor. Çünkü donanım hatalı. Yemek yediğimiz organımızla solunum da yapıyoruz ki bu da boğulmalara sebep oluyor. Ağız boşluğu hem yemekleri mideye göndermekle görevli hem de havayı ciğerlere. Hele burnumuz tıkalıysa soğuk havalarda ağzımızı aça aça nefes alırız ki bu da sıklıkla soğuk algınlığına neden olur. Evrim'in bu yönünün neden tıkanmış olduğunu anlamak zor gerçekten. Oysa ki böcekleri bile tüm vücutlarıyla, "trake" dediğimiz yöntemle soluk alıp veriyorlar. Yaradan'ın işi işte. Avcı için avını öldürmek daha kolay. Belgesellerde sayısız kere izlemişizdir aslan gibi büyük yırtıcılar avlarını boğarak öldürürler, kimi zaman boğazlarını ısırırlar, kimi zaman da bufallo gibi daha büyük hayvanlar gibi burunlarını ısırarak boğarlar. Eğer bu canlılar başka bir şekilde solunum geliştirmiş olsalardı belki de yırtıcıların soyu tükenecekti. Bu açıdan düşününce de ilahi bir sebep çıkıyor ortaya.
uzay çağında hala su içmek zorunda kalmak,
uzay çağında hala yemek yemek zorunda kalmak,
uzay çağında hala uyumak zorunda kalmak,
uzay çağında hala fındık kırmak,
uzay çağında hala görüntülü msn görüşmesi yapmak,
uzay çağında hala eğitimi okullardan almak, *
uzay çağında hala sağ elimizin (ve ya sol) değerli olması, *
uzay çağında hala ... şeklinde yakarışları ardından getirebilecek söz öbeği.
bilim insanları kalbe pil takmayı başarıp sorunsuz çalıştırdıkları gün "artık biz zaten bombayı patlattık hocu! millet işin iç yüzünü anlayasıya kadar bırakalım bu organ olaylarını" dediklerini sanıyorum! yoksa hala akciğer solunumu yapıyor olur muyuz a dostlar?
