sen bıkmadıkça ben de bıkmayacağım. kudursanız da çatlasanız da patlasanız da alper gezeravcı uluslararası uzay istasyonuna bilimsel amaçla giden astronottur. uzay turisti, belirli bir yüksekliğe çıkar ve bir süre seyir yapıldıktan sonra geri döner. uluslararası uzay istasyonunun yakınından bile geçmez.
ülkenin aydın, çağdaş, kültürlü (!) kesimine anlatır gibi anlatmaya devam.
Gençler ilk olarak turist mi astronot mu onun bir ayrımını yapalım. Sizin tabiriniz ile uzay turizmi dediğiniz şey 5-10 dakika için atmosferin üst tabakasına çıkıp geri dönmekten ibarettir. ileri düzeyde bir eğitim gerektirmez. Örnek vermek gerekirse;
(bkz: https://youtu.be/oXh-y8lPgMY?si=nCpi3kK21cLRL1Qz)
Migflug isimli bu şirketin son zamanlarda yapmış olduğu bir etkinlik .
Yine aynı şirkete ait bir ilan;
(bkz: https://migflug.com/flights-prices/zero-gravity-usa/)
Ve çalışmaları halen devam eden şirketlerde mevcut.(Virgin Galactic, Blue Origin, SpaceX, Axiom Space ve Space Perspective vs.) Bu şirketlerin çalışmaları ıss gibi atmosfer dışında kurulacak bir istasyonda otel vari bir konsept.
Gelelim Alper abimize, kendisi ise 14 gün boyunca ıss'de farklı dallarda deneyler yapacak. Ve bu uzay yolculuğuna seçildiği andan itibaren astronot eğitimi almış 2 türk astronotundan birisidir. Diğer isim ise, Tuva Cihangir Atasever. Göğsüm kabara kabara her dakikasını izledim. Alper abiyide ilk ıss'de gördüğümde sevinçten hüngür hüngür ağladım yalan yok...
Gelelim Türkiye'nin "gereklimi" sorusuna. Arkadaşlar geçmişte özellikle sanayi devrimi zamanını hatırlayalım. O treni kaçırmış bir milletiz. Yakın tarihte otonom ve insansız cihazlar üzerine kazandığımız deneyimler ile şükür ki en azından o alanda ki treni kaçırmadık ve şu anda piyasayı domine edebilen sayılı ülkelerdeniz. Gelecek yüzyılda ise şu anda hindistan dahil bir çok ülke uzay madenciliği ve uzay turizmi konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Iss kurulurken dahil olamadık, esa bu gün üyelerinden olmayan neredeyse hiçbir ülkeyi programına dahil etmiyor. En azından geç kaldığımız uzay konusunda bir başlangıç yapmış olduk. Bunu sadece madencilik vs. Olarak görmeyin. 2010 yıllarında dönemin hükümeti Avrupa ve diğer ülkelerden kendi fırlatma rampamızı kurmak için teknolojik ve mühendislik destek istedi. O dönem bir çok yerli uydumuzu çin ve Kazakistan üzerinden gönderiyoruk. Hatırlayın Türkiye'nin bu talebi balistik füze imal edecekler diye destek görmeyince fırlatma üssü hayalimiz rafa kaldırıldı. Ne yararı olacaktı diyen arkadaşlara ABD, 1986'da ki challenger faciasından sonra 10 senelik dönemde fırlatmaları Rusya üzerinden gerçekleştirdi.
Gelelim maliyetine arkadaşlar bu gün bile işin membağı olan ülkeler 1 kg yükü uzaya göndermek için binlerce dolar harcamaktadır. Spacex firması geri dönen roketleri sayesinde bu gün nasa bile roket fırlatma maliyetlerini minimuma düşürmek için spacex firması ile çalışıyor. Turizm işi olsa bindirirdik cumhurbaşkanını migflug firması ile çıkarırdık atmosfere 9 bin dolara üstünede ülkecek et döner yerdik. Ama 55 milyon dolara "astronot" göndererek bizde varız dedik.
Onu da trt payının yerine yapıştırırlar iki güne hiç merak etmeyin. Zaten trt payının iptal edilmesi çok ağırlarına gitti. Bunun bir rövanşı var dostlar.*
