bugün durdum harbi harbi bunu düşündüm. uzay boşluksa dünyanında belli bir ağırlığı varsa havaya atı lan her şey yere geri düşer prensibi sonucu yere düşmesi gerekir. (burada dünyanın havaya atılıp atılmadığını bilmiyoruz tabi ) dünya havada asılı duruyorsa uzay boşluk ise düşer düşmüyorsa uzay boş değildir.kafa zehir yemin ediyorum yaaaa. okusam adam olurdum ben.
''Gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden, her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan Güneş ve Ay'ı buyruğu altına alan, işleri yürüten, ayetleri uzun uzun açıklayan Allah'tır; ola ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız.'' (rad suresi 2.ayet)
''Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.'' (fatır suresi 45.ayet)
''göğü yükseltti ve dengeyi koydu'' (rahman suresi 7.ayet)
çünkü karanlık madde ve güneşin kütle çekim kuvvetinden dolayı. aslında uzaydaki bütün maddeleri toplasan yüzde 30 eder, kalan yüzde 70 de boş değildir, karanlık madde ile doludur. demiş bilim şakirtleri.
edit: "her bilgi içerikli entari eksilenmeye mahkumdur". -uludağ sözlük kutsal kitabı.
Belkide güneş, dünya ve diğer gezegenlerle birlikte düşüyoruz fakat biz farketmiyoruz. Dönme olayıda bu düşme ile birlikte gerçekleşiyor. Düşme bitincede kıyamet kopacak sanırım. Az daha uğraşırsam yeni din üreteceğim.
dünyanın etrafında belli bir yörüngede dönmeleri sağlanan yapay uydulardan uzay boşluğuna bir cisim fırlattığımızda, bu cismin hangi yöne ve ne hızda fırlatıldığına bağlı olarak yapabileceği üç eylem bulunur.
- birincisi; yerçekimi etkisiyle dünyaya düşmesi,
- ikincisi; yerçekimi etkisinden kurtularak uzay boşluğuna doğru uzun ve sonu belirsiz bir yolculuğa çıkması,
- üçüncüsü; kendisinin fırlatıldığı yapay uydu gibi bir yörüngeye girerek dünya çevresinde dönmeye başlaması.
makro alemden mikro aleme döndüğümüzde, elektronların atom çekirdeğinin etrafında dönmekte olduklarını görürüz. aslında bu durum, bir güneş sisteminde gezegenlerin güneş etrafında dönmelerine oldukça benzer bir işleyiştir. tek ve önemli fark ise mikro alemdekinin elektriksel çekimden, makro alemdekinin ise kütlesel çekimden kaynaklanıyor olmasıdır.
insan yılı ile milyarlarca yıldır var olan evrende, büyüklü-küçüklü tüm gezegenler, karşılıklı çekim kuvvetlerinin etkisiyle belli bir dengeye gelmiş ve kendilerinden daha büyük kütleli gezegenlerin etrafında oluşturdukları yörüngelerinde bir ahenk içerisinde dönmeye başlamışlardır. kimi zaman bu ahengi bozan büyük patlamalar, dev meteor yağmurlarına sebep olup yakın çevresindeki gezegenlerin kurulu dengelerini alt-üst edebilse de evren boyutunda oluşan bu genel ahengi bozmaya yetecek güce sahip değildirler.
boşluğun dünyada boşluk olduğunu bilmek gerek önce, düşmek kavramının dünyada olduğunu bilmek gerek , uzay dediğin yerin altı, üstü, yanı, sağı, solu yok adam düşmek demiş, ,misafir odasının koltuğundan halıya atlamak sanıyo galiba.
dünyanın ivmesiz bir şekilde havada asılı durduğunu düşünen ve boş uzayda yer çekimi olduğunu düşünen ilkokul sorusudur.
zaten kimse havada asılı demiyor ki güneş itip çekiyor deli gibi dönüyoruz.
belki düşüyor ne biliyon?
tüm galaksiler eşit hızda aşağı doğru iniyor belki. aşağı derken, olm uzayın aşağısı yukarısı, sağı solu nere lan?
bize göre güney olan başka galakside sağ taraf belki.
bi de şeyi anlamıyorum ben, bu uzay haritalarinda galaksiler falan hep bi düzlemde. niye mesela bize göre çapraz eğik durmuyor diğerleri?
çok cahilim amk, hemen yarın bi kitap okuyayım bu konu hakkında. aslında hep bu holivud yapıyo bunları, ipneler.
edit: googledan uzay haritası yazdım, ilk sonuç burçak düğün salonu. ne biçim ülkeyiz lan biz!
bu arada baktım, yamuk yumukmuş galaksiler.