dolmuş şoförüne ya da bim kasiyerine 100 ya da 200 tl uzatmak, muhatabın ne olur ne olmaz güdüsüyle banknotu birkaç saniye muayene etnesi, bu sahneye tanık olan hassas, kırılgan, naif bünyenin sahtekar muamelesine tabi tutulduğunu duyumsaması, kırılması.
bir ara bu olaya sitemim olmuştu. bakkalcıya 50 lira verdim havaya kaldırıp baktı. çok incindim ve para üstü verdiği metal paraları tek tek alıp havaya kaldırdım. amına koyum 1 liraya bakılır mı hiç. bakkalcı mal mal bana baktı . dedi ne yapıyorsun birader dedi.
dedim seni gıcık ediyorum abi, umarım başarılı oluyorumdur dedim. demir paraları masadan böyle sıyıra sıyıra alıp yukarı kaldırdım hep. adam pe subanallah deyip oturdu yerine. sonra çektim gittim amk. dondurma aldım köşeden.
incelemekle kalsalar hadi neyse. nasanın ay taşlarına yaptığı analizleri 100 lük banknot üzerinde uygulayan bakkal teyzeye denk gelmişliğim vardır. Banknotu önce florasan lambaya sonra mavi sahte para ışığına tuttu yetmezmiş gibi bir de sahte parayı anlamaya yarayan özel sarı renkli fosforlu kaleme tuttu.( kalemin ne olduğunu sorduğumda bu cevabı verdi). neyse ki param bu zorlu testleri başarıyla atlatarak yüzümü çıkarmadı. şimdi kimbilir hangi hoyrat ellerde o 100 liram.
Dolmuşta yaşandığı vakit kıpkırmızı olmama yol açan durumdur efendim.
Lan yoksa dışarıdan dolandırıcının dik alası gibi mi görünuyorum diye Düşünürüm. Telefondan tipime falan bakarım. Şu sakallari kessem iyi olacak falan derken para üstü uzatılır.
işte bundan sonra yapılacak şey para üstünü incelemektir. Tüm kâğıt paralar için ayrı ayrı yaparak şoförün azına sicabilirsiniz.
havaya tutup ışık altında inceleme gereği duyan saftrikler incittiği gibi itici olabilmektedir, insanlık namına belediye ekiplerine bildirilmelidir bu tipler.
Aslında bunun olayı çok basittir. Verdiğiniz 100 lirayı makineye sokan inceleyen kasiyerin verdiği en anası skilmiş ve küçük para üstünü kendisine verip makineye sokmasını talep edersiniz. Mal mal yüzünüze bakarsa da "her şey karşılıklı" dersiniz olur biter.