uzaktan sevmek

entry297 galeri9
    71.
  1. bir de elif şafak'ın ağzından dinleyelim o halde...

    '' seni uzaktan seviyorum...'' diye düşündü erkek içinden. '' yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan... ben seni beklentisiz seviyorum. hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu. ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum.
    sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel. sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. sırrın nazenin bir mum alevi, sır yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. hem kim ne anlar? ateş bu, hep düştüğü yeri yakar. bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak. ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak. her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. sen olduğun gibi kal. ulaşılmaz. dokunulmaz. koklanılmaz. ben olduğum gibi. dünya olduğu gibi. merkez efendi'nin dediği gibi, ' her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. her şey zaten merkezinde.'

    ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda, damağımda, ruhumda. kaygılarını biliyorum, yalnızlıklarını, kırgınlıklarını ve hırslarını da. kalbinin ritmini duyuyorum; yanında olmasam, elini tutmasam da. ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum; hiçbirini gözlerimle görmemiş olsamda. ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza. ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.
    seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızalarınla. uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten. kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun. aynı gök kubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana. başımzı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı. bunu bilmek yetiyor bana. umurumda değil ki nerede uyuyorsun, kimin yanında.
    bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim. etimde yabancı bir madde, kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende. başkası duysa korkar, 'aman' der. ' nasıl olur? böyle yaşanır mı?' halbuki ben alıştım. rahatsız etmiyor beni, onu anladım. şarapnel ve ben, gül gibi geçiniyoruz, yan yana ama karışmadan birbirimize.

    '' seni uzaktan seviyorum...'' diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi. bakmadı bile ondan yana. bakması gerekmedi. '' ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı, hafifliği, beklentisizliği. herkesin ha bire birbirinin hayatı hakkında konuştuğu bu dünyada 'biz' diye bir şey olmayınca, hakkımızda konuşacak bir şey de bulamıyorlar ya ne güzel. özgürlük işte!
    sen özgürsün. dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne. tutsaksın bir o kadar. mecbursun kendi sorumluluklarına, alışkanlıklarına, hayatına. yapışmışsın kabuğuna. hayalimdeki sen, gerçek senden daha özgür aslında. görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.
    seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. her şey böyle daha duru, daha güzel. söylesem büyü bozulur. zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. doğlallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır. söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz. sen değişirsin. bir başka hal gelir üzerine. bir beklenti, bir istek, bir kıvanç, gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına. 'aşıklar kibirli olur' demiş şair. ' sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar.' bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibri gözlerinde görmektense.

    'böyle adama
    yaklaşmaz hiçbir güzellik
    doğduğu günden beri kalbinde bir delik
    almak için bütün sızıları içine.'

    oğuz atay tanısa, seni anlatmak için söylerdi bunları. bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü. bir de beni almanı istemem o delik kalbine.''

    uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. ne incitir ne acıtır. ne yaralar, ne kanatır. gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla hzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek... uzaktan sevmek en güzelidir bazen.
    7 ...
  2. 70.
  3. yakından sevince ne sümsük olduğun anlaşılıyor uzaktan sevince adama benziyorsun kuzu diyesi geliyor insanının durumu.
    1 ...
  4. 69.
  5. mesafe fazla uzarsa çekmez o sevgi, hat kesilir,araya adapazarı falan girer.
    1 ...
  6. 68.
  7. zordur, çok zordur. hiç birşey yolunda gitmez. hep aklınızdadır, seversiniz, onunla konuşmak bile sizi alıp götürür bu diyarlardan. herşey yanlış anlaşılabilip hemen alev alabiliyor tartışma çıkabiliyor.

    (bkz: uzaklarda birini sevmek)
    1 ...
  8. 68.
  9. ne uzaktan ne yakından sevmek bir işe yaramıyor acı çekmekten başka. * hayatta daha önemli şeyler var.
    1 ...
  10. 67.
  11. Bir gün bir çılgınlık edip seni sevdiğimi sölesem alay edip güler misin yoksa sen de sever misin?
    1 ...
  12. 66.
  13. --spoiler--

    her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. sen olduğun gibi kal. ulaşılmaz. dokunulmaz. koklanılmaz. ben olduğum gibi. dünya olduğu gibi.

    ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum; hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da. ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza. ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.

    "seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü erkek içinden. "yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan.... ben seni beklentisiz seviyorum. hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu. ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."
    sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel. sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. hem kim ne anlar? ateş bu, hep düştüğü yeri yakar. bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak. ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak. her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. sen olduğun gibi kal. ulaşılmaz. dokunulmaz. koklanılmaz. ben olduğum gibi. dünya olduğu gibi. merkez efendi'nin dediği gibi, "her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. her şey zaten merkezinde."
    ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda, damağımda, ruhumda. kaygılarını biliyorum, yalnızlıklarını, kırgınlıklarını ve hırslarını da. kalbinin ritmini duyuyorum; yanında olmasam, elini tutmasam da. ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum; hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da. ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza. ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.
    seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızalarınla. uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten. kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun. aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana. başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı. bunu bilmek yetiyor bana.

    bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim. etimde yabancı bir madde, kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende. başkası duysa korkar, "aman" der. "nasıl olur? böyle de yaşanır mı?" halbuki ben alıştım. rahatsız etmiyor beni, onu anladım. şarapnel ve ben, gül gibi geçiniyoruz, yanyana ama karışmadan birbirimize.

    "seni uzaktan seviyorum...." diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi. bakmadı bile ondan yana. bakması gerekmedi.

    ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı, hafifliği, beklentisizliği. herkesin habire birbirinin hayatı hakkında konuştuğu bu dünyada "biz" diye bir şey olmayınca, hakkımızda konuşacak bir şey de bulamıyorlar ya, ne güzel. özgürlük işte!
    sen özgürsün. dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne. tutsaksın bir o kadar. mecbursun kendi sorumluluklarına, alışkanlıklarına, hayatına. yapışmışsın kabuğuna. hayalimdeki sen gerçek senden daha özgür aslında. görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.
    seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. her şey böyle daha duru, daha güzel. söylesem büyü bozulur. zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır. söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz. sen değişirsin. bir başka hal gelir üzerine. bir beklenti, bir istek, bir kıvanç, gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına. "aşıklar kibirli olur" demiş şair. sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar. bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibiri gözlerinde görmektense.
    "böyle adama
    yaklaşmaz hiçbir güzellik
    doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
    almak için bütün sızıları içine."
    oğuz atay tanısa, seni anlatmak için söylerdi bunları. bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü. bir de beni almanı istemem o delik kalbine.

    uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. ne incitir, ne acıtır. ne yaralar ne kanatır. gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek..... uzaktan sevmek en güzelidir bazen.

    --spoiler--

    (bkz: elif şafak)
    13 ...
  14. 65.
  15. canını yakan, içini acıtan, seni senden götüren ve belki de belli süre kendine gelmene engel olan, zor, berbat hissiyat.
    1 ...
  16. 64.
  17. 63.
  18. her ne kadar aşkların en güzeli olduğu yönünde şarkılar ve rivayetler olsa da dışardan atıp tutmanın boş olduğu,yaşamadan anlaşılmayacak enteresan bi hadisedir..duvardan duvara vurucu,geride bayağı hasar bırakıcı,sonrasında ise insanda 'uzakları bırak,yakınlara bak' hissi uyandıran sevme çeşidi..
    1 ...
  19. 62.
  20. Platonik olan aşktır uzak durulmalıdır.Seversin acı çekersin ama yine de söyleyemezsin Yaran kanar ama sen gidip pansuman yapmazsın.
    1 ...
  21. 61.
  22. Yanında olamadığından sanki ellerini ve ayaklarını prangalara vurmuşlar da yaptığın bir şeylerin cezasını ödüyor gibi yaşanan her günün işkence olması.
    2 ...
  23. 60.
  24. bazen de sevmemektir.yeter ki yakın olmasın uzaktan da severim demektir.
    1 ...
  25. 59.
  26. tasarım harikası olduğu kadar fiyatıyla da göz kamaştıran bilgisayarlara karşı beslediğim histir.
    2 ...
  27. 58.
  28. bazende yakinlar uzak olur. yaklasma sansin hic yok gibi gelir. bir adim daha atsan sahip olduklarindan da olacagini dusunursun, yada yaklasinca o seni sevmez diye korktugun icin uzaksindir. bazende reddedilme kaygisi olabilir. yada belli etmek istesen de o senin onu sevebilecegini hic aklindan bile gecirmiyor olabilir. ve bunun sebebi her zaman sendeki eksiklikler olmayabilir. mesela o zaman zaman etrafindaki kisilere ve sana hep senin ne kadar guzel, tatli, iyi kalpli ve akilli oldugunu soyluyor ve yureginin yaglarini eritiyordur. tabi o bunlari dusunsun diye sen saat 10daki derse 5 dk. otendeki okula gitmek icin 7.30 da hazirlanmaya basliyor, dakikalarca kafandan sirinlik temrinleri yapiyor, yapamadigi en basit odevlerini editliyorsundur. ve ona olan askin yuzunden kimse onun gibi gozukmuyordur gozune, ondan baska kimseyi hayatinda istemediginden kimseyle cikmazsin ama o bunu sadece akillilik ve kendini kullandirmamak gibi degerlendirir. sonucta senin haline aciyan bir arkadasin ikinizin belki cok mutlu olabileceginden, ortak yanlarinizdan hedeflerinizden falan soz eder ve o kalkip senin icin o kiz bana asla bakmaz, piknik tupu modeli bir adamla ne isi var, ben kendimi malamat etmem manasinda laflar etmistir. duyduklarinin hepsine sadece uzulmussundur ama o kimseyi begenmiyor beni mi begenicek demesine ayrica kirilirsin da. senin icin ortulu bir dille kibirli demistir. yakinlasma sansin hic yoktur, cunku o siz olabileceginize inanmaz. sende sabahlara kadar oturup bogazin dugum dugum ola ola, gogsunun ustunde biri oturuyor gibi hissederek sozlukte takilirsin. iste bu uzaktan sevmektir.
    6 ...
  29. 57.
  30. seni uzaktan sevmek aşkların en güüüzeliii..
    alıştım yoklugunaaa gel desen gelemem kiii....

    bir deniz seki yorumudur.
    1 ...
  31. 56.
  32. bakmadan görmek gibi bir şeydir.
    1 ...
  33. 55.
  34. önce sevip sonra uzaklaşılıyorsa muhtemelen devam edecek ama uzaktan sevmeye başlanıyorsa kısa süre sonra bitecek eylemdir. uzak insanı başka biri yapmaya yetmese de aradaki bağı başkalaştırmaya yeter.
    2 ...
  35. 54.
  36. uzaktan sevmeye devam

    Elbet özgürdür, hem de ne birbirinden beklenti vardır, ne hayal kırıklığı ne de birbirine yetememe durumu. Malum kaybetme korkusuyla çırpınmakta yoktur.Ütopik bir şeydir.hem hayal hem gerçektir ve erişemeyeceğin kadar uzaktadır bazen.eşsiz bir tabloya bakarsın kaçamak bakışlarla ama bu heyecanlanmana engel değildir.yani heyecanlanmak için dokunmana yada gerçekliğini hissetmene gerek yoktur.nedir eksik olan?paylaşım mı yoktur? Paylaşımı rüyalar sağlar, sonra gündüz düşleri.bir bakmışsın mekandan bağımsız olarak; aynı araçta uzun bir yolculuğa çıkmışsınız, beraber film izliyorsunuz, sonra pistte dans ediyorsunuz.o anda neyin hayalini ve özlemini hissediyorsan gerçek oluyor bir anda.özlemek istiyorsan: niye beraber değiliz, niye gerçek değil herşey diyorsun.sonra arabesk ruh halini atar atmaz üstünden, yalnızlığı tercih ettiğin böyle zamanların acısını çıkarıyorsun.kaldığın yerden yine ara sıra onu düşünmeye başlıyorsun, böylece barışmış oluyorsunuz hiç küsmeden.hiç laçka olmuyor. çünkü saygısızlaşmıyorsunuz, çünkü sınırlarınızı koruyorsunuz hep.ne suçlama var, ne kıyaslama.çünkü ortada suç unsuru yok, bildiğin başka bir hayali sevgilide.sanki kalbinin odacıklarından birine kilitlemişsindir onu.beyninin hafızayla ilgili kısmı onu gördüğü an sadece ona çalışır.başlar film gösterimi, anılar bir bir geçer gözlerinin önünden. öylece kalır izlersin.çünkü bu film en sevdiğin filmken, nasıl kanal değiştirebilirsin?
    3 ...
  37. 53.
  38. kimilerine göre aşkların en güzeli, kimilerine göre çekilmez acı, sızısı tükenip bitmeyen, sürekli rüyalarda ve hayallerde planlar yapılan ızdırap dolu acı çekme serüvenidir.
    1 ...
  39. 52.
  40. sevgiyi likit bir madde gibi düşünün.
    onu içiyorsunuz, sonra hatayla nefes alıorsunuz.
    önce nefes borunuz tıkanır gibi oluyor sonra burnunuzdan geliyor..
    işte öyle bir şey.
    1 ...
  41. 51.
  42. UZAKTAN SEVMEK
    Hani öykülerde hep gerçek üstü şeyler vardır ya, hani öykülerde aslında yalan da yoktur ya, hani öykülerde sadece olması istenen hayaller vardır ya.işte bu da gerçek olması beklenmeyen ama istenen bir öykü gibidir. Elini uzatsan tutabileceğini sanırsın ama işin aslı öyle değildir. Elini uzatırsın ama bilirsin ki tutmaman gerekir. Dokunmaman gerekir. Çünkü yasaktır, çünkü engel olur bildiklerin, gördüklerin. Halbuki sorgulamadan inandıkların her zaman mutlu etmemiştir ve yetmemiştir. Ama ya elimi uzattığımda dokunduğumda incitirsem ya kırarsam dersin. Kıyamazsın dokunamazsın ve uzaktan seversin.

    iki kişi adına da sonradan duyulacak pişmanlıklar ve oluşacak sıkıntılar adına alınmış bu haklı kararı düşünürken, birden zaman durur.Durur mu? Tabiki durmaz. sadece durdu sanırsın. Halbuki eriyip gitmektedir ama alamazsın kendini ve kapılırsın zamana.Konuşurken, gülerken, bakarken ve düşünürken derken bir bakmışsın zaman gelmiş hem de ayrılık vakti gelmiş. Peki ayrılır mısınız? Tabiki ayrılmazsınız. Ayrıykende düşünürsünüz, her zaman olmasa da kesik kesik, ara sıra, bazen, sık sık ve bir bakmışsınız ki aslında ayrılmamışsınız. Eh madem düşüncede buluşmuşsunuz, madem emeksiz ve zahmetsiz, madem hem hayal hem gerçek o zaman hayran olunacak kadar özgürdür uzaktan sevmek.

    Saygılarımla,
    KiRPi
    4 ...
  43. 50.
  44. 49.
  45. bazen yakınken daha çok acı çekmekten mütevelli, uzağa kaçmanın sonucudur.
    1 ...
  46. 48.
  47. GÜNLER EKSiLMESiN DEMEKTiR.

    "GÜN DOĞUYOR, GÜN BATIYOR, GECE SUSUYOR, SEN SUSUYORSUN, GÜNLER AKIYOR, HAYALiN DOKUNMADIĞIM TENiN BiR AHMAK ISLATAN GiBi BENi VURUYOR, HER AN SIRILSIKLAMIM. SEVDAM KAÇ DÜŞE SIĞAR Ki? SIĞMIYOR, TAŞIYORUM.

    YÜREĞiMiN TEZKERESi GELMiYOR, ŞAFAK DOĞMUYOR BURDA, VARLIĞINI VARLIĞINA ADADIM ADAMIM.

    GEL ARTIK ŞAFAK VAKTi DOĞSUN GÜN, IŞIĞINDAN KIRP YOLLA.

    BiLMiYORSUN GÜN EKSiLiRKEN HAYATTAN ÖZLEMiN ARTIYOR, HASRETiNE KAÇ ŞiiR ADADIM, BiR ŞARKI ETMEDi.

    ÖZLEDiM SESiNi,ÖZLEDiM SESiM GiTMiYOR.

    SESiNi YOLLA SARILAMAM BELKi AMA RUHUMA YETER, RUHUN RUHUMA DEĞER."
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük