sadece kesmekle kalmazlar , gülümserler size. eliyle sizi çağıranlar bile olabilir. sakın inanmayın,yanlarına gidip onların oyuncagı olmayın. ben çok yaptım orası ayrı.*
kız yönünden bakarsak olaya:
- ay şurdaki çocuk fena değil gibi. karanlık ama durduğu yer... aa, bu tarafa geliyor... ıyy bu ne be! yakından bi halta benzemiyormuş! surata bak!
yanına gidip yüz vermeyeceği bildiği için direk söze orospuluk yapma diyip ordan uzaklaşılırsa hatun kişi bir hayli göt durumda kalabilir nedenini öğrenmek için peşinizden gelirse o zaman gerekli açıklama yapılır :)
bu durumda yapılacak en güzel şey gülerek onu başka birine benzettiğini söylemektir. uzaktan bakıldığında çok hoş göründüğünü ama yakınlaşınca ne kadar yanıldığınızı direkt söyleyebilirsiniz de...
davulun sesi uzaktan hoş gelir gibi nadide bir atasözünü bize kanıtlayan olaylardan biridir. özellikle bar gibi alkol tüketiminin olduğu yerlerde garanti olması için kız belli bir promil oranını aştığında yanına gitmek gerekir.
bir dönem başıma gelen durumdur. hem de ünlü bir isim, gamze özçelik. hade len! dediğinizi duyar gibiyim. olay şöyle cereyan etti. bir akşam kardeşimle oturuyoruz, gamze de sokaktaymış bize doğru geliyordu... ben o sıra çaktırmadan bakıyorum ona tabii. baktım o da uzaktan beni kesiyor falan kardeşime sordum cevap vermedi... neyse ertesi gün yine aynı saatler bu sefer ben de biraz kesmeye başladım ama gamze arada baksa da oralı olmuyor gibi. bu sefer yanımda annem var, ben de ona sordum "anne bu kız beni kesiyor sanki gelinin olsun ister misin?" annem ağlamaya başladı ve sonra gitti. hiçbir şey anlamamıştım. derken haftalar, aylar geçti böyle kesiştik. bir gün görüşmesek ertesi gün deli gibi bana doğru baktığını hissediyordum.
en sonunda karar verdim. ona baktığımı belli edecektim. yıkandım, en güzel kıyafetlerimi giydim, saçımı taradım. kendime göre iyi görünüyordum. bu sefer göründüğünde yanına yaklaşmıştım. bana bakmıyor gibi görünüyordu bu sefer ama bir baksa dümdüz ona baktığımı görecekti. sonra kafasını bana doğru çevirdi, gitgide yaklaşıyor gibiydi. saniyelerce birbirimize baktık. sonra kafasını çevirip sakallı, iri yarı bir sivil polisle öpüştü. bana hayatımın kazığını atmıştı. o an televizyonu kapattım. bir daha hiç görüşmedik.