hey sen uzakta ki sevgili,
bakma öyle etrafa, güneş gibi parlayan saçlarını savura savura...
bana bak! ben sesleniyorum sana..
etrafta dolanmasın ay parçası gözlerin..
bana baksın sadece.. gözlerime..
gözlerime bakıp görsün artık içimdeki yangın yerini..
senin için yanıyor bu yürek, senin için kavruluyor...
sarılmak ister bu kollar... sıcaklığına hasret...
koklamak ister bu burun... kokuna hasret...
duymak ister bu kulaklar... sesine hasret...
öpmek ister bu dudaklar... tenine hasret...
görmek ister bu gözler... güzelliğine hasret...
tutmak ister bu eller ellerini... samimiyetine hasret...
yürümek ister bu bacaklar... sağına hasret...
gitmek en kolayıydı, kalıp herşeye direnmek savaşmak omuz omuza vermek zor ve önemli olandı ama tercihi sen yaptın iyide yaptın be ingiltere nasıl,yediğin içtiğin senin olsun bize oraları anlat.
