Uzaklaşmak, insanın kendi iç dünyasında derin yarıklar açan bir eylemdir. Bir zamanlar sıcak ve güvenli hissettiren her şeyin, soğuk bir boşluğa dönüştüğünü fark edersin. Hayatın içinde bir yolculuğa çıkarken, her adım seni eskiden bildiğin, sevdiğin şeylerden biraz daha uzaklaştırır. Anılar, bir zamanlar tutunduğun dallar gibi kırılgan hale gelir; ellerinden kayıp gittiğini izlemek ise acı vericidir. Hayal kırıklığı, bu uzaklaşmanın sessiz bir yankısıdır. içinde bir zamanlar umutla dolu olan o boşluk, şimdi geçmişin izlerini taşıyan bir girdaba dönüşmüştür.
Tüm bu anılardan, beni bağlayan geçmişten, insanların gözlerindeki beklentilerden uzaklaşmak istiyorum.. Her gün, her saat, bu yük biraz daha omuzlarıma çöküyor gibi hissediyorum. Bir zamanlar sıcak gelen her şey, şimdi soğuk ve uzak. Anılar, bana huzur vermekten çok, derin bir hüzün içinde boğuyor beni. Geçmişin beni nasıl bu kadar yorduğunu anlayamıyorum. Oysa bir zamanlar ne kadar da değerliydi her şey. Şimdi ise sadece yük.. Tüm bu anıları bir kenara bırakıp, sadece kendimle kalmak istiyorum. Her şeyden, herkesten, bu dünyadan kaçmak.. Yavaşça uzaklaşmak, gözlerden, hatırlardan silinmek.
ilk başlarda nedenini anlayamasan bile sonrasında iyi geldiğini ve yükünü hafiflettiğini düşündüğün eylemdir. pandemi dönemi bunun için oldukça ideal bir ortam sağlamıştı açıkcası, şimdilerde tamamen keyfim ve kahyası odaklı daha doğrusu '' yormayacak insan, yormayacak ortam '' odaklı oldu.
tabi en sevdiğim kısım hayatında belli dönemlerde her şeyden kaçtığın, adına tatil dediğin ama aslında ''kaçış'' olan yollarım.
Başaramadığım şeydir. Biliyorum bazen uzaklaşmak gerekir. Önce insanın kendisi için ama bir de değer verdiğin rahat etsin diye uzaklaşman gerekir. Bilmemen, merak etmemen gerekir ne yaptığını.
Uzaklaşman gereken şey bir nesne, bir tik, bir kötü huy, bağımlılık da olabilir.
Çabalıyorum.
Uzaklaşmak eylemi zamana ve duruma göre anlam kazanır.
Bazen içinde bulunduğun insanlardan, yaşantından, monotonluktan sıkılırsın da kitap okuyormuşcasına başka dünyalara gitmek, uzaklaşmak istersin. Bu bir nevi kaçıştır. Kaçış ile gerinizde bir takım sorumluluklar bırakırsınız. Düşünmeniz, iyiye kaçar.
Bazen ise mecburiyetten uzaklaşırsınız ki bu kaçış değil geride bırakmaktır. iki yaşamınız vardır artık. Alışmak zordur. A şehrinde iken B şehrini B şehrinde iken A şehrini özlersiniz. ikisini bir edemessiniz. Bu durumda ise Uzaklaşmak değil yakınlaşmak istersiniz.
Bazen almanız gereken en doğru karardır.varlığınızla bir şeyleri değiştiremiyorsanız bırakın çünkü bir anlamınızın olmadığı apaçık işaret ediliyorsa demek ki gitmeniz isteniyor. O zaman en iyisi sessizce ayrılın.
güzel bir korku eylemidir.
özellikle nedenini çözemeyip uzaklaşmak en korkuncu. ama düşünüyorum birbirimizin hayatına bir anda girmedik ki çat diye çıkalım yavaş yavaş çık tabi uzaklaşırsak daha az acıtır hı hıı.
korkutucu bir şey.
sevdiklerinden, değer verdiklerinden, anlam biçtiklerinden, kıymet arz edenlerden uzağa düşmek korkusu. sanki yeniden hiçbir anlam inşa edilemez gibi. bu korku yüzünden çakılı kalır insan bazen. kalır da gölgesi bile değişmez, güneş tepesinde yükselip alçalmaz. ayaklarından başlar yosun yosun rutubetlenmeye. sonunda çürür insan, hiçbir şey hissetmez.