bahsi geçen uzaklık ne kadardır bilinmez lakin bu saatte ister istemez kartal maltepe kadar bir uzaklık geliyor insanın aklına.
(bkz: bal ne ki seker ne ki)
sevgilisi başka şehirde olan, kurtlar vadisi aşığı ülkücü sözüdür. tamamı şöyledir: "uzaklık dediğin nedir ki gülüm, ben senin için ölmeyi göze aldım." şeklindedir.
uzaklık dediğin nedir ki, sabaha kadar telefonla konuşup o'nun nefesini hissederek yatmak ve ondan gelecek son mesaji bekleyerek uyumaktır... Sabahları uyandığında telefonuna bakmaktır o'ndan gelen bir mesaj var mı diye. Çok sevip dünya'nın gerçekten çok büyük bir yer olmasına isyan etmektir. Bazen de o kadar uzak gelir aradaki mesafe ve her saniye yanında olmak istersin işte. Uzaklık dediğin kısa bir yolculukla son bulacak olmasına rağmen gidememektir, herşeyi bırakıp gitmek isteyip ama gidememektir bazen işte. Bazen hissetmektir gerçekten ne kadar uzaktada olsa o'nun omzunun çok yakınında olduğunu, yaslamak kafanı ve başlamaktır ağlamaya. Uzaklık dediğin sevginin ve özlemin kıymetini bilmektir çoğu zaman. Düşünüp, sanki elini uzatsan ona yetişecekmiş gibi olmaktır hatta dokunmaktır o'na hissedip. Uzaklık bir kanun gibidir kimi zaman, yerine göre ceza yerine göre hediye. Ama sevipte uzakta kalanlar, bilirler birgün hep birlikte olacaklarını ve içlerinde büyüttükleri bu güçle yaşarlar.
ismet özel'in "mataramda tuzlu su" adlı şiirinde değindiği ve daha güzel nasıl anlatılabilir ki dediğim konu. şöyle ki:
uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yasayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
yarım kalmaktan başka. eğer uzakta bir sevgiliniz varsa tüm duygularınız içinizde patlar. dokunmak, ulaşmak isteği öyle bir hal alır ki, artık canınızın yandığını hissedersiniz. aslında gerçek uzaklık ise can yücel'in dediği gibi;
en uzak mesafe ne afrika'dır
ne çin
ne hindistan
ne seyyareler,
ne yıldızlar geceleri isildayan...
en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan...