uzak

    1.
  1. mükemmel bir nuri bilge ceylan filmi.yönetmenin diğer yapıtlarında olduğu gibi burada da her sahne bir fotoğrafmışçasına etkileyicidir.2003 yılında cannes film festivalinde ödüller kazanmış,bir çok ülkede gösterime girmiş ve beğeniyle karşılanmıştır.diyalogların vurucu etkisi ve karlar altındaki istanbul'un sadeliği izleyeni mest eder.kesinlikle bir kaç kez izlenmeli ve her sahnesi beyne işlenmelidir.filmin başrol oyuncusunun tam da gösterime girerken trafik kazasında yaşamını yitirmesi,filmin etkisini ve dramatizmini arttırdı.*
    9 ...
  2. 3.
  3. içinde konuşma çok az geçen insanın yalnızlığını çok güzel anlatan son sahnesi süper olan film.
    6 ...
  4. 105.
  5. oruç aruoba kitabıdır.

    Her ölüm dünyada bir çatlak açar – bir boşluk bırakıp gider her kişi: öteki
    kişiler de, şimdi, o çatlağı kapatmakla, o boşluğu doldurmakla görevlendirilmiş
    hissederler kendilerini.
    Oysa, zamanla, çevre dokunun da çatlaması ve boşalmasıyla, o çatlak belirsiz öteki
    çatlaklardan ayırt edilemez- hale gelecek; o boşluk da, zaten yokolacaktır. Ama
    kişiler bunu düşünmezler: uğraşıp dururlar o çatlakla, o boşlukla- ama faydasızdır bu
    çaba: çatlak kapanmaz, boşluk dolmaz; uğraşıp durur kişiler, kendileri de birer çatlak,
    birer boşluk olana dek – o zaman da görevi yeni kişiler
    devralmış bulacaktır kendilerini…
    Oysa önemli olan, çatlağı açıkça görebilmek, boşluğu
    olduğu gibi yüklenebilmekti.
    Çünkü ölüm, onmaz; yaşam, onarılamazdır.
    5 ...
  6. 52.
  7. film vermek istediği düşünceleri söylerek değil, düşündürerek vermek istediği için düşünemeyenlere sıkıntı verir.
    5 ...
  8. 14.
  9. tarkan'ın 2001 senesinde çıkardığı, karma albümünden, sözleri mete özgencil'e, müziği mete özgencil-hüsna arslan'a ait, karma albümünün en iyi şarkısı olmasa da, özellikle sözleriyle, enfes olan, dinlenilmesi gereken tarkan şarkısı.
    sözleri de şöyledir:
    karnı tokken sızlanandan
    zevk sürerken sıkılandan
    el içinde ağlayandan uzak tutun beni uzak
    uzak tutun bana uzak

    dost lafından gocunandan
    kuşkusuyla buz tutandan
    düşmanına dost durandan uzak tutun beni
    uzak
    uzak tutun bana uzak

    sevabının anlatandan
    günahına kulp takandan
    düşmanına dost durandan uzak tutun beni
    uzak
    uzak tutun bana uzak

    suretiyle kandırandan
    şeytanıyla yarışandan
    aynalrdan kovulandan uzak tutan tutun beni
    uzak
    uzak tutun bana uzak
    5 ...
  10. 48.
  11. herhangi bir yere değil; istanbul'a veya büyük şehirlere yabancılığın en iyi anlatıldığı film.
    filmin anlatmak istediğini, benim gibi anadolulu bir insan, doğma büyüme istanbullu olan birinden çok daha iyi anlar. biz; küçük şehirlerden gelenler..
    biz; büyük şehirlerde aile büyüklerinin hatrını kıramayıp, hiç tanımadığımız, bizden nefret eden ama en küçük tebessümünde sevmeye hazır olduğumuz akrabalarının yanında kalanlar..
    evde olsa bi ayakkabıyı bir yana, öbürünü bir yana atmak, ev ahalisine bağırmak varken; misafirlikte kendi eşyalarını, ev sahibinin eşyaları önünde aşağılayanlar.. ev sahibiyle göz göze gelmeye çekinip, ona siz diyenler.. ona, içinden küfretmeye bile korkanlar..
    üstünü değiştirirken bile ses çıkarmaya çekinenler..
    pasaklı biri zannedilmemek için, elini yüzünü aşındırırcasına yıkayan, "bak ben güvenilir biriyim" imajı vermek için, bavulunu ev sahibinin gözüne soka soka toplayanlar...
    vücut diliyle "ben buraya gezmeye tozmaya gelmedim, başı boş değilim, aslında yapacak işlerim var haa" demeye çalışanlar..
    kendi geldiği şehirde aynı yüzleri görüp, karşısından bir anda bu kadar farklı simayı görüp şaşanlar..
    o bilinmeyen şehrin sokaklarında gezerken, aslında aynı şehirlerden geldiğiniz; fakat burada karın tokluğuna garsonluk, tezgahtarlık yapan hemşeriye abartılı bir saygıyla yaklaşanlar,, o hemşeriden ise küçümseyici karşılıklar alanlar...

    işte,, bu film bizimdir, bizi anlatır.

    pink floyd'un hey you'su varsa; nbc'nin uzak'ı var!
    5 ...
  12. 10.
  13. yabancılaşma kavramı derinden derine işlenmiş bu filmde. bunun yanında özellikle son sahne; acaip bir şekilde dikkatimi çekmiştir. köylü genc'in balkonda sigarasını tüttürürken bir çatıda çalışan işçiye bir de gemiye bakması[umudunun yavaş yavaş gidişine bakması] özelikle bu sahne ve mehmet emin toprak'ın köylü gencin samsun cigarasından bir tane alıp içmesi ki ilk başta bu sigarayı reddetmişti;

    ''yak bakem bi gemici cigarası!!

    ''get lan o içilir mi?''

    içilirmiş demek ki.

    bana göre mükemmel bir film.
    4 ...
  14. 43.
  15. oturmuş şehrin yanıbaşındaki parka;
    şehri izliyordu adam.
    şehirden, parktan çok uzakta!

    oturmuş adamın yanıbaşındaki banka;
    adamı izliyordu kadın.
    şehirden, adamdan, banktan cok uzakta!

    zargonyali-xargn 20 haziran 2005
    3 ...
  16. 36.
  17. oruc aruobanın 1995 yılında metis yayınlarından cıkmıs kitabı.
    3 ...
  18. 71.
  19. herkes tarafından mutlaka okunmasını istediğim müthiş bir oruç auroba kitabı.
    ilk basım yılı 1995 olan, 134 sayfalık kitabın içeriği 3 bölümden oluşuyor.

    uzak,
    tavşan besleyen,
    özlem çekene kılavuz.

    her satır öylesine derin, öylesine içine içine çekiyor ki sizi aynı satırları tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük