önce aşık olur insan. sonra hiçbir şey eskisi gibi değildir, mesafeler de...
gün gelir, birbirini seven iki kalpten birisi, dünyanın en güzel aşk şiirlerini yazsa da sevdiğine, "onu nasıl sevdiğini anlatmanın imkansızlığını" anlar. görür ki yan yana iki gönül arasında insanoğlunun henüz ölçemediği kadar uzaklık vardır.
gün gelir, uzaktaki sevgili hiç olmadık kadar yüreğinde olur maşukun. "kimi sevsem sensin" der, kaptan gibi.
uzak mesafelerin ayrılma sebebi olması, sevginin aradaki mesafeden de uzak olmasından kaynaklanmaktadır. samimi sevgiler için aradaki mesafe yaşanan anların kıymetini daha da arttırmakta, yaşanacak anların da kıymetini daha iyi anlamamıza sebep olmuştur hep. birgün mesafenin kapanıp hiç ayrılmama ihtimalini düşünmek bile heyecan vericidir.
sevgili antalyada okumaktadır kişi ise istanbuldadır.
sevgili: ben artık yakınımda birisi olsun istiyorum
-: nasıl yani?
sevgili: ya artık yanımda olan elini tutabileceğim beraber gezebileceğim birini istiyorum olmuyor böyle.
-: ayrılmak istiyorsun yani
sevgili: ya üzülme ama inan olmuyor üzgünüm
-: tekrar düşünmek istermisin
sevgili: çok düşündüm
-: peki o zaman ne diyim kendine iyi bakhayatta başarılar
sevgili: saol, seni üzmek istemezdim
1 ay sonra..
-:naber nasılsın
sevgili: iyiyim
-: görüşmeyeli birileri var mı?
sevgili: şey.. evet var
-: aa necidir?
sevgili: asker yani subay
-: antalyada mı?
sevgili: yok afganistanda isaf komutasında mı neymiş.
-:?!?!
gözden ırak olanın gönülden de ırak olma durumu. bu başlığa verilecek en klasik enrty budur, ama gerçek asla böyle değildir. (bkz: aşk engel tanımaz) buna mesafe ve başka herşey dahildir.
ayrilma bahanesi olarak aradaki uzakligi gosteren kisiliksizlerin* ortaya attigi sozde nedendir, mantik disi ve amatorce bir harekettir. bunu sebep olarak gosteren kisi beyinden silinir.
her ne kadar, çok sevenlerin ekmek sogan yerım felsefesınle yola cıkmıs sevdiğinden zamanla sogumaya hatta bir süre sonra yakındakini sevebilmene sebebiyet veren durumdur.*
ilişkiden ilişkiye, kişden kişye göre değişen, bağlılıkla ilgili bir durumdur denebilir. başlığı kaale alıp şartlarsa insan kendini olması muhtemel durumdur. ***
genel olarak doğru olan önermedir. özellikle teknolojinin iyice gelişmesiyle "özlem" duygusu ortadan iyice kalkmış durumda, telefon-msn-webcam gibi bilumum iletişim araçlarıyla artık insanlar birbirini özlemiyorlar, her gün konuştuklarından belki de hayatları monoton geliyor; hele bir de ayrı şehirlerde olunca, ayrılma sebebi kuvvetleniyor. çünkü insan sevgilisini yanında istiyor, onu görmek, sarılmak, yanyana yürümek, konuşmak vs. bunlar gerçekleşmeyince, gözden ırak-gönülden ırak ikilemi ortaya çıkıyor ne yazık ki.
biriyle birliktesinizdir, en güzel yıllarınızı 'o'na verisiniz, sadece 'o'nun yanında mutlu olursunuz. gün gelir, öss sonuçları açıklanır, siz başka bir üniversiteye gidersiniz, o da sizden 3 saat uzaklıkta olan üniversiteye gider. ilk zamanlar ''aşkım nasılsın, özledim ben seni ya'' şeklinde olur konuşmalarınız, gözünüzde tüter, hayvan gibi özlersiniz. bir müddet sonra azalır telefonlar, yerini ara sıra çağrılara, aranında açılmayan telefonlara bırakır. ve gün gelir sevdiğinizden şu sözü duyarsınız 'insan hep sevdiğine dokunmak ister ama sevdiğine dokunamayınca dokunduğunumu sever''
sonrası gayet basit;
(bkz: ayrılık)
ruhlar birliktelik yaşadığı sürece mümkün olmayacak durumdur.zira uzaktaki sevgilinin ruhuyla her zaman birlikte olabiliriz 2 telefon 1 mesaj sayesinde.ama duygular önemli değil bana bedeni lazım derseniz o zaman çabucak bitmeye mahkum çürük bir ilişkidir zaten .
henüz telepati gücünü hiro seviyesinde kullanamayan iki farklı cinsiyetten insanın birbirlerinden uzakta olup, yol, telefon, elektrik ve doğalgaz faturalarına isyan edip ayrılmaları olaycığı.
ne kadar sevgi, aşk olursa olsun bir şekilde problemler çıkarır uzak mesafe. bir yanlış anlamayı telefonda çözmek çok güçtür. ancak yanında olsanız, gözlerine baksanız belki daha etkili olacaktır mesela. çiftin birbirini tanımasına engeldir. telefondan, msn den nereye kadar. mutlu sonla bitmesi zordur. tabi ki gönül mutlu son ister. her iki taraf da çabalasa mutlaka kalpleri yorar.
gerçekten seversen hiç de sorun değildir. en sonunda kavuşacağını bilerek sevdiğin insanı üzemezsin. * ama gerçekten sevmiyorsan, sadece bir şeyler kanıtlamaksa amacın -ya kendine ya çevrendekilere- ya da başka abuk sebeplerin varsa -misal ego tatmini- o zaman ayrılığı gerektiren en büyük etkendir. ayrılık nedenlerinin başında gelir..