ilk başlarda sorunsuz,gayet mutlu çiftlerdir.cicim aylarını yaşamaktadırlar.herşey yolundadır,hayat olması gerektigi gibidir.daha iyisi de olamaz zaten.telefon da konuşmak bile yeter bu çiftlere,ondan daha büyük bir mutluluk yoktur hatta.bir süre böyle devam eden bu ilşki,gel zaman git zaman bu çiftler daha sk görüşmek,birbirlerinin elini tutmak yani kısacası hissetmek ister.ama mesafeler engeldir,mani olur buna.aşılması gereken birşeydir ama hep onları yener.güçlü ilişkilerin asla yenemeyeceği mesafelerin,ilişkinin taraflarından birisini tuş etmesiyle olandır bu başlıkta yazılanlar.soğuk rügarlar eser,önceki şirin çiftten eser kalmamıştır.gözler artık başkalarını da görmektedir ve artık dünya normal rengine geri dönmüştür pembeden...acı verir,ağlatır,süründürür ama yenilebilir...
yenememiş olanlar,kendisini tanıyamamışlardır...
sebep aranıyorsa çok rahat bulunabilen bir sebeptir bu , evet. ama sabredebilecek kadar çok seviyorlarsa birbirlerini ayrılmalarına uzaklık sebep olmaz. başka şeylerdir o sebepler..
insan ayrılmayı aklına koyduysa uzaklık sadece bahanedir!.. uzaklıklar insanın sevdiğine kavuşturur ve olan özlemi gün ve gün artıkça da sevgiside artar, yani bu durumda uzaklık ayırmaz aksi halde birleştirir... **
gerçekten seversen hiç de sorun değildir. en sonunda kavuşacağını bilerek sevdiğin insanı üzemezsin. * ama gerçekten sevmiyorsan, sadece bir şeyler kanıtlamaksa amacın -ya kendine ya çevrendekilere- ya da başka abuk sebeplerin varsa -misal ego tatmini- o zaman ayrılığı gerektiren en büyük etkendir. ayrılık nedenlerinin başında gelir..
ne kadar sevgi, aşk olursa olsun bir şekilde problemler çıkarır uzak mesafe. bir yanlış anlamayı telefonda çözmek çok güçtür. ancak yanında olsanız, gözlerine baksanız belki daha etkili olacaktır mesela. çiftin birbirini tanımasına engeldir. telefondan, msn den nereye kadar. mutlu sonla bitmesi zordur. tabi ki gönül mutlu son ister. her iki taraf da çabalasa mutlaka kalpleri yorar.
henüz telepati gücünü hiro seviyesinde kullanamayan iki farklı cinsiyetten insanın birbirlerinden uzakta olup, yol, telefon, elektrik ve doğalgaz faturalarına isyan edip ayrılmaları olaycığı.
ruhlar birliktelik yaşadığı sürece mümkün olmayacak durumdur.zira uzaktaki sevgilinin ruhuyla her zaman birlikte olabiliriz 2 telefon 1 mesaj sayesinde.ama duygular önemli değil bana bedeni lazım derseniz o zaman çabucak bitmeye mahkum çürük bir ilişkidir zaten .
biriyle birliktesinizdir, en güzel yıllarınızı 'o'na verisiniz, sadece 'o'nun yanında mutlu olursunuz. gün gelir, öss sonuçları açıklanır, siz başka bir üniversiteye gidersiniz, o da sizden 3 saat uzaklıkta olan üniversiteye gider. ilk zamanlar ''aşkım nasılsın, özledim ben seni ya'' şeklinde olur konuşmalarınız, gözünüzde tüter, hayvan gibi özlersiniz. bir müddet sonra azalır telefonlar, yerini ara sıra çağrılara, aranında açılmayan telefonlara bırakır. ve gün gelir sevdiğinizden şu sözü duyarsınız 'insan hep sevdiğine dokunmak ister ama sevdiğine dokunamayınca dokunduğunumu sever''
sonrası gayet basit;
(bkz: ayrılık)
genel olarak doğru olan önermedir. özellikle teknolojinin iyice gelişmesiyle "özlem" duygusu ortadan iyice kalkmış durumda, telefon-msn-webcam gibi bilumum iletişim araçlarıyla artık insanlar birbirini özlemiyorlar, her gün konuştuklarından belki de hayatları monoton geliyor; hele bir de ayrı şehirlerde olunca, ayrılma sebebi kuvvetleniyor. çünkü insan sevgilisini yanında istiyor, onu görmek, sarılmak, yanyana yürümek, konuşmak vs. bunlar gerçekleşmeyince, gözden ırak-gönülden ırak ikilemi ortaya çıkıyor ne yazık ki.
ilişkiden ilişkiye, kişden kişye göre değişen, bağlılıkla ilgili bir durumdur denebilir. başlığı kaale alıp şartlarsa insan kendini olması muhtemel durumdur. ***