bugün

ne kadar direnilirse direnilsin sonu hüsranla bitecek ilişkidir.
(bkz: suffering)
hakkinda civil civil sozlukcu gencleri bilgilendirmek, onlarin da bu aciyi yasamalarina engel olmak amaciyla hakkinda entry girmeyi uzun zamandir dusundugum fakat basligini yeni gorebildigim icin ancak buraya dadanabilme firsati vermis, uzaktan uzaga iliski yasama durumudur.

birsuru istisnasi, ek durumu susu busu vardir bu iliskinin. oncelikle su bilinmelidir ki 10 sene ayri kalip evlenen insanlar olabildigi gibi, mesafe 15 kilometreyken bile birbirlerine yakin hissedemeyen sevgilicikler de mevcuttur.

kisiler arasinda siki bir bag varsa yurutulebilir. fakat bu iliskiyi yurutebilmek icin, sevgilinizin gunlerce aramasaniz bile donup kimseye bakmayacak, nasilsa gelecek diye sizi bekleyebilecek kadar guvenebileceginiz bir insan olmasi gerekir. ben yalarim skerim isime bakarim diyen bir tipseniz zaten uzaktaki sevgiliyle isiniz olmaz. ciddi bir iliski zor da olsa uzaktan uzaga yurutulebilir. bunun sonu ya ayrilik ya kavusmadir; kavusma muhtemelen evlilik olacaktir zaten.

yani soyle bir durum,

- siz bu kizi ne olursa olsun bekleyebilecek misiniz, yillarca?
- ona da kendiniz kadar guvenebiliyor musunuz?
- gercekten yurutebileceginize inaniyor ve onunuzde engel gormuyor musunuz?

en genel 3 soru bunlardir. tertemiz, rahatca evet diyebiliyorsaniz; biraz da yetenekliyseniz gayet mutlu bir iliski yasayabilirsiniz. fakat bu iliski turunde her ne kadar iyi gitseniz de elbet karsiniza cikacak aksakliklar sunlardir,

oncelikle asiri kiskanclik. normal bir insan oldugunuz halde sevgiliniz sizin manyagin teki oldugunuzu dusunecektir, ayni hataya ne yazik ki dustum; siz yapmayin. uzaktaki sevgilinin "bugun arkadaslarla geziyoruz" demesi bile kudurtur sizi. ama siz erkekli kizli grupla her gun dolasmaktasinizdir; hicbir kiza da yavsamazsiniz, arkadas arkadas gezersiniz. ama sevgilinin erkek olan bir arkadasiyla degil hem de, kizli erkekli genel bir grupla gezmesi dahi sizin sinirlerinizi altust edip aglatir.

bu tip seyler yuzunden hungur hungur aglayip cok buyuk hatalar yapmis bir insanim, dersten kalma gibi. uzak iliski bu tip seylerle psikolojinizin agzina sicar. sevgiliniz boyle sefkatli hanim abla biriyse size yardimci olabilir, bak canim boyle boyle olacak, merak etme gibisinden, ama yetmez. ama etrafiniza bakin; sevgilim burda olsa ve arkadaslariyla gezse pek de birsey demezdim erkeklerle fazla samimi olmadigi surece diye dusuneceginizden eminim.

ikinci olarak kiskancliga bagli olarak gelisen diger tum olaylar. yani ayri ayri siniflandirayim dedim ama olmayacak sanki, zira hepsi kiskancliktan turuyor. asiri ozlemek, asiri tepki vermek gibi mesela. ben burda gotumu yirtiyorum, picin teki sevgilimle gezebiliyor diye dusuneceksiniz dogal olarak uzak olunca. bu da sizi cok yipratacak.

kalbiniz, ruhunuz paramparca olacak. siz yine de ben onu sevecegim derseniz, vazgecmeyin.

tek kelimesi alinti falan degildir, uzaktan uzaga yillar surmus bir iliskiden sonra gozlerim dolu dolu yaziyorum, boyle boncuk boncuk damlayor hatta.

sunu asla unutmamaniz gerekir hepsinden once. yillarca mutlulugu icin kendinizi 'siktiginiz' sevgilinizi baskasi bir ayda kapar, eoom; siker diyelim. yani bu demektir ki herseye hazirlikli olun, boyle bir olayi kaldiramayacaginizi dusunuyorsaniz da sevgilinize o derece guvenin, o kadar guvenilebilecek bir insan olsun.

ben devam ettiremedim, bari siz uzulmeyin. canlarim benim.

edit: ikinci "ciddi" ilişkimde de aynı şeyi yaşadım lan, hühühü.
aradaki kilometreler ve özlem dolu zaman arttıkça daha kıymetli olan. an gelir yalvarırsın "bir dakika görebilmek için ömrümden bir yıl al razıyım allahım" dersin. birlikte olunan saatler içinde dünyanın en mutlu iki insanı olursunuz. bir saatse bir saat, bir günse birgün ama o bir gün belki de aylarca kendinizi avutmanıza yetecek. sabır en gerekli şey bu uzak mesafe ilişkisinde. ve bir de sadakat.. metroda yanınıza oturan kızın ne kadar güzel olduğunu farketmezsiniz. yada cafede karşı masada sizi süzen çocuğun gözlerinin ne renk olduğu.. umrunuzda olmamalı.
şartların el vermesi sonucunda kişerin aralarındaki mesafeyi çokda fazla sorun etmemesi ve sevgilerini sonuna kadar göstermeleri durumudur.fakat bu durum çoğu zaman zorulukların başgösterdiği ve dayanılması çok da kolay olmayan bir durumdur.
aradaki sevgi büyükse mesafenin önemli olmadığı ilişkidir. sevgiyi teknolojiyle birleştirmek gerek tabi ilişkiyi güçlendirmek için. *

(bkz: webcam da olmasa zıçmıştık)
1800 km ötedeki sevgilimi 24 ay bekledikten sonra, yaklaşık bir yıldır evli olup aynı havayı solumak, aynı şehri ve evi paylaşmakla devam eden ilişkidir. Bağlılığa kuvvet katar mesafeler.
sevgilinin cinsel ihtiyacı azaltmak yerine artırıp kişiyi düz duvara tırmandırdığı tek ilişki türüdür. yanınızda olan sevgiliyle illa ki sevişmenize falan gerek yok. bir şekilde oluyor.

kendi üzerimde 500 günlük bir sevgililik, 90 günlük bir ayrılık sürecinin ardından yaptığım bir testin ardından, uzak mesafe ilişkisinin abazanlığı tam 39 kat artırdığını tespit ettim.

evet, 39 kat daha fazla. korkunç bir rakam.
cheating olayinin fazlasiyla observe edildigi bir iliski tipi, kisaca ldr denir.
"never works." şeklinde tamamlanır genelde.
esaslı sevginin ispatıdır... o yanında değilken bile, dokunamadan sevebilmek... tabi yürek ister bu iş. özlem de öyle bi güzellik katar ki bu ilişkiye, aşkın büyüdükçe büyür içinde...
tabi zorlukları da fazladır: en mutlu anında koşup boynuna sarılamazsın, telefonda burukça paylaşırsın sevincini ve keza üzüldüğünde omzunda ağlayamazsın. ama en önemlisi o'nun yokluğunun ve verlığının gerçekten ne demek olduğunu bilirsin. yani zordur emek ister, o'nu o'nsuz da sevebilecek kadar yürek ister bu tür ilişki vesselam...
(bkz: long distance relationship)
elinde bir telefon sabahlara kadar konuşma, akşamlara kadar mesajlaşma ile geçer, gider.
(bkz: uzaktaki sevgili)
hiç bir zaman sonunun nereye varacağını bilmeyeceğiniz bir ilişki türüdür.

her ne kadar subjektif bir tanım gibi görünse de o araya giren mesafe güvensizliği, çevrenizde olan başka birine olan ilgiyi, çevresinde olan birine olan ilgisini bir şekilde ortaya çıkarır ve sonu olmadığı için sonunun nereye varacağını bilemezsiniz.
uzak mesafe ilişkisi olacak sey değildir,
kattiyen uzak durulası bir sorunsaldır.
Sorunsaldır diyorum çünkü her ne kadar,
hangi deniz daha büyük bizim sevgimizden, hangi dağ daha yüksek özlemimizden,
şarkıları bize moral versede, birde gercekler vardır.
bulusmak için sekizbin küsür saat sayan ben, o zaman net filan yok
bütün maaşımı telefon kartlarını harcayan biri olarak ben. Cok sıkıntılı bi sürec olduğunu düşünüyorum.
saatim fransa saatine ayarlanmış gezerdim ben eskiden, saatim bir saat erkendi hep.
neyse gelelim sorunsala,
bir zmaan gelirki onda olmayan özellikleri ona eklersiniz, yanınızda olmamasından mütevellit onu yeniden şekillendirirsiniz kafanızda, yeni bir form verirsiniz ona, daha cok seviyordur sizi orda, yada daha güzeldir. mükemmeldir kafanızda, çünkü telefonda görüşürsünüz bilmem kac dakka, yada bilmem kac km uzakta.
lakin gün gelir kavusursunuz. zaman uzadıysa eger en azından 1 yıl kadar.
bakarsınız ki, kafanızdaki sevgili ile aslolan arasında devasa bi fark var. bir suret yaratmıssınız, onu sevmişsiniz. Suretin sureti fight clup ta dendiği gibi. tokat gibi gelir gerçekler.
işte o zaman anlarsınız ki. bırakmak gerekir bazen 2 saat uzaklıga gitmişse bile.
bırakmak iki taraf için hayırlıdır.
fakat su sarkı calar durur aklınızda kayahandan
hangi dag daha yüksek bizim sevgimizden...
şehirler arası çalışma gibi.
yürütülmesi zor ilişkidir.
daha çok bağlayandır. sıkılmacası yok, bugün niye görüsemedik sorunsalı yok filan. özlemeyi öğretendir.
hani yanınızda olsa, hiçbir şey söylemediği zamanlarda bile mimiklerinden, tavırlarından bazı anlamlar çıkartabilirsiniz lakin uzaktaysa belirleyici unsur telefon oluyor. öyle ki bir süre sonra kafa yorduğunuz şey; karşı tarafın telefonu nasıl açıp kapadığı, ne sıklıkla aradığı, aramadığında ne yaptığı, aradığında ne dediği, aramadığında ise ne düşündüğü oluyor. misal,

siz onu aramayı düşünürken o sizden önce davranıp arıyorsa; deli gibi özlüyor,
yok siz aramışsanız ve ilk çalışta hemen açmışsa; telefonunuzu bekliyor ve sizi seviyor,
açıp, "ben sonra seni ararım" diyorsa; endişelenmeye gerek yok işi vardır herhalde,
çalan telefonunu hiç açmıyor, saatler sonra sizi arıyorsa; artık size eskisi kadar önem vermiyor,
meşgule alıyorsa; kafanda bir dolu endişeye sebep oluyor,
arayıp hesap sorduğunuzda; içinizi rahatlatmıyor aksine bir de üstüne telefonu suratına kapatıyorsa belliki kızmış tavır alıyor,
ertesi gün gene aradın telefonu kapalı,
sonraki gün gene aradın hala ulaşılamıyor,
bir hafta sonra hala mı açmamış telefonunu?

e o zamanda anlamanızı bekliyor..

bir daha hiç aramadı mesaj dahi atmadıysa
geçmiş ola,
sizden ayrılmış demektir..
çok fazla sürmeyeceğine inandığım ilişki türüdür.
sürdürülemeyen ''sürünülen'' ilişki biçimi.
en güzel günlerinizi yalnız geçirmenize sebeptir. sonunda kavuşabilirseniz ne mutlu.
aradaki mesafeyi erasmus belirlerse çok daha kanırtıcı olabiliyor.tecrübeyle sabit.
kulağının arkası çok yakında ama göremiyorsun.
şu kalp mesafesi yani daha bir zor.