bugün

Sadece gerçekten sevebilecek düzeyde bir karakter ve ruhu taşıyan insanların yaşayabileceği türden bir sevda. şimdiye kadar dünyadaki yaşadığım süreden bahsedecek olursam aslında gerisini çok hatırlamadığımdan daha çok 15 yaşımdan yani gençliğin başladığı yaştan itibaren okuduğum tüm kitaplar, öğrendiklerim, toplum hayatı, çevredeki insanlar ve hayata dair gözlemlerim bana öğretti ki, gönül birlikteliği anlamında uzaktan yazılı konuşma ile başlamayan hiçbir itikat hakiki bir sevme ve yücelik barındırmayacaktır içinde, çevremde bolca örneklerini gördüm şimdiye kadarki hayatım boyunca. Ne lisede ne üniversitede karşı cinsten biriyle doğrudan şekilde görüşmemiş veya birliktelik yaşamamış olmama rağmen izlenimler sayesinde bu tespiti yapabiliyorum her ne kadar karşı cinsle ilgili yan yana oturma, dolaşma gibi en basit tecrübeleri bile yaşamamış olsam da. belki de bu yüzden hep tek başıma kaldım kalabalıklar arasında hep yalnızdım doğru insanı beklemenin sonucu olarak; yani daha açık söylemem gerekirse gerçek hayatta günlük yaşantıda aynı ortamda bulunduğum çevremde canlı gördüğüm hiçbir karşı cinsten biriyle okul harici aynı ortamda veya yan yana bulunmuş değilim, bir yakınlık kurmuşluğum yok hiçbiriyle ne gönül işi ne de arkadaşlık anlamında, hatta üniversitede proje gruplarını veya sınıf ortamını saymazsak canlı olarak karşı cinsten konuştuğum biri bile hiç olmadı hayatım boyunca, onlara da arkadaş diyemem zaten öğrenim hayatı gereği bazı yabancılarla zorunlu kurulan kısa süreli, geçici ve üstünkörü irtibatlar desek daha doğru olur, çünkü arkadaşlık kavramı çok başka bir şey.

Şayet siz de bu ülkede milyonlarca insan varken gerçekten kişilik ruh olarak size eş değer ve yüreği sizinle aynı şeyleri hissedecek o doğru kişinin çevrenizde canlı gördüğünüz birkaç bin tane veya birkaç yüz tane insan arasından çıkabileceğini düşünecek kadar çelişkili, mantığı kapalı, dar görüşlü, kalitesiz ve basit anlayışlı birisi iseniz o zaman toplumdaki büyük çoğunluk gibi siz de hayal kırıklığı yaşamaya, kişiliği ruhu gerçekte size uygun olmayan yanlış insanlarla birliktelik kurmaya çalışmaya devam edecek ve bu tek seferlik yaşamı keşkeler içinde geçireceksiniz demektir. çünkü en başında o kişiyi belirlerken o yola saparken verdiğiniz kararlar sizin geleceğinizi tayin edecek; ruhunuza karakterinize eşdeğer olan o özel insana denk gelmeye çalışmak yerine kolaya kaçıp çevrenizde karşılaştığınız, okulda, işyerinde veya toplum içindeki herhangi bir ortamda, yani materyalist görüşün sonucu olarak yakınınızda olan ve sadece gözünüzle canlı gördüğünüz varlıklar arasından biriyle bir şeyler yaşamaya çalışmanız size pahalıya patlayacak ve bu ilkesiz, değersiz tercihler belki de hayat boyu pişmanlık duyacağınız ve o yanlış insanlarla yola devam etmek zorunda kalacağınız bir ömre mâl olacak. Ama siz en başında uzaktan olmaz diyerek kişi yerine mesafeyi kriter olarak seçmeyi uygun gördüğünüz için ve şimdiki gençlerin büyük bir kısmı gibi, "dış görünüşü ilgimi çeksin bana yakın olsun her gün beraber gezelim tozalım da kişilik, düşünce ve ruh olarak birbirimize ait olup olmadığımız fark etmez " kafasıyla hareket ettiğiniz için başınıza gelebilecek fecaatleri önceden kendi kendiniz belirlemiş ve kabul etmiş oluyorsunuz. Ne de olsa bu sizin tercihiniz, keyfiniz bilir. Sevmenin mesafe veya cismani yakınlık ile alakalı bir şey olduğunu düşünüyorsanız yaşayacağınız birliktelik ve duygular da o düzeyden ileri gidemeyecektir. Fakat sahiden ruhumuza eşdeğer o doğru insanın başka bir şehirde veya başka bir muhitte bizden habersiz yaşadığını hayalperest, hercai olmayan her mantıklı ve gerçekçi insan kolayca tahmin edebilir; insanın eşdeğeriyle yani bir ömür beraber geçirmek isteyeceği biri ile karşılaşabilmesi ancak canlı görmeden önce başlayan yazılı muhabbet ile mümkün olabilir. internet de bize bu büyük fırsatı sunuyor, her ne kadar biz farkında olmasak da ülkenin dört bir yanından insanlar girdiği için aslında kendimiz gibi birine denk gelip onunla irtibat kurabilme ve belki de gerçek sevda denilen o mucizeyi gerçekleştirebilme imkanına sahibiz internet sayesinde. Bu yüzyılın insanını o anlamda çok şanslı görüyorum, geçmiş devirlerde insanların böyle bir lüksü yoktu yani kendileri için doğru kişiyi tam olarak kendileri analiz edemiyorlar, tanıdıklarının tanıştırdıkları veya çevrelerinde bulunan yani mesafe olarak yakınlarında olan, yazılı konuşmadan direkt olarak canlı karşılaştıkları kısıtlı bir sayıya sahip kişiler arasından biriyle yaşam kurmak zorunda kalıyorlardı, halbuki belki internet olsa onlar da hayatının insanına denk gelebilmek için bu türden bir yazılı muhabbet şansına sahip olabilirlerdi. Ben bu durumu şu şekilde görüyorum; yakın çevredekiler bir su birikintisi, göl veya nehir büyüklüğünde ise internetteki insanlar bizim için bir denizi oluşturur, o halde bir ömür beraber geçirmek isteyeceğiniz o özel insana gölde mi yoksa denizde mi rastlamanız daha mümkün buna siz karar verin. O yüzden bu fırsata sahip olabildiğimiz için bu çağda yaşayanlar olarak en azından bu anlamda çok şanslı olduğumuzu söylememiz gerekir, şu anda bile ben bu yazıyı yazarak kendimi ifade edebildiğim ve vakit geçirebildiğim, bir şeyler öğrenip kazanımlar edinebildiğim bu siteyi büyük bir şans olarak görüyorum kendi adıma, internette böyle bir platformun var olmasının büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu düşünüyorum, günlük hayatta çekingen biri olduğumdan kimseyle konuşmasam bile en azından fikirlerimden bahsedebileceğim bir yer var o da burası benim için. Aslında her gün yaptığımız şeyler ve ilgi alanlarımız bizim kişiliğimizde önemli bir yer teşkil eder, bu yüzden burada bulunmak da bir kişilik emaresidir düşüncelere ve ruha önem vermeyi çağrıştırır genel olarak. bu yüzden ben böyle bir sitenin olmasının ve bizim buraya girebilip düşüncelerimizi paylaşabilmemiz bu sayede kendimizi iyi hissedebilmemizin değerli ve önemli bir mahiyet taşıdığını düşünüyorum. Aslında çok daha uzun bir yazı yazılabilir başlıktaki bu konuyla alakalı ancak bu uzun bir düşünme süreci gerektireceğinden günler alacaktır muhakkak, benim kısaca söyleyeceklerim bu şekilde genel olarak...
evcilik oynamak gibi. tabi oyuncular eşek kadar insanlar olunca garip ve yorucu oluyor.
buradan oraya uzatabiliyorsan sorun yok.
Uzun sure bitmiyor ve devam ediyorsa gercek sevgi oldugu soylenebilir.
gözden uzak olan gönülden de uzak olur yalanı.
Yürütmesi zordur. Yorucudur. Ancak uzun süre boyunca bir arada bulunulacaksa birkaç sene için katlanılabilir.
kaçın.tehlikelidir.
zor bir ilişkidir.
iki durum vardır ya güzel güzel ilişki yürütürsünüz ya da ayrılırsınız.
biyerden tanıdık geldi mi ?
allah yaşayanlara sabır versin. bence çok zor.
Yaşım olmuş 28 bu saatten sonra bünyem ve ruh halim uzak mesafe ilişkisini kaldırmıyor. Ayrı, gayrı arada 300 500 1000 km mesafe olsun istemiyorum daha fazla. Bir ilişkiye başlayacaksam yakınımda, bucagimda, elimin altında her istediğimizde buluşup vakit gecirecegimiz özlem giderecegimiz sevgimizi deli dolu yaşayacağımız şartlar, imkanlar oluşsun istiyorum. Vallah billah yıldım uzak mesafe ilişkisi yaşamaktan. Genç yaşımda kurudum kaldım.
Bok gibidir. Yapmayin. Karsindakini hele hic gormemissen ya sana yalan soyluyorsa. Ya oyle biri yoksa. Kimseyi gormeden " tam olarak" taniyamayiz. Tabii tanidiklarimizdan da bokluk cikiyor o ayri konu. Guveniyorsaniz karsinizdakiylr ilerler zaten. Ama herhangi bir puturde tum iliski de gidebilir. Sextingden fazlasi da zor eger uzaktan ilerliyorsa hep. Acikcasi bir donem uzak mesafe iliskisi kabul edilebilir ama sonradan kesinlikle normal iliskiye dondurulmeli bence.
boktan birşey abi konuş konuş sarılma yok sevisme yok seks yok eee normal erkek arkadaştan ne farkı var. sanal sanal birde nevyapıyor ne ediyor bilemessin.

belki yalan atıyor kandıracak. abi aynı şehirde değilsem ölü yatırım. bayağı bir ilde manita yaptım ama sanal pehh.
Yürümüyor kendimden biliyorum.
maalesef bir yerden sonra sadece koca koca insanların evcilik oynamasından ibaret oluyor. zor yani, ısrarla denemek isteyen varsa sabırlar diliyorum kendisine.
en güzel zamanlar çöp. bi sarılayım desen yok. boktan bir durum.
Tarafların gelecek planlarını aynı şehirde yapmalarını gerektiren ilişki türüdür.
ilişkinin her türlüsü gibi bu da zararlıdır.
Sonunda kavuşacaksanız güzeldir ancak benim gibi bahtsız bedeviyseniz yine güzeldir ya yaşanması güzel şey arkadaşlar zaten var mi aranızda hop dicek iddia eden aksini tüm aşklar bitmeye mahkumdur teorim yanlış çıksın yanan bedenim aydınlatsın taksimi.
sakın bulaşmayın, bu öyle bir şey ki zaman geçtikçe ölümlerden beter hale geliyor.

(bkz: boşa geçen yıllar)
iş sadece ilişkim olsun ise veya hoşlantı belki birazcık sevgiyse boşverin uğraşmayın. Yakınınızda yaşayan birinde de aynı duyguları yaşayabilirsiniz.

Ama o zaman diliminde mümkünatı yoksa ve aşıksanız; üzülseniz, istemeseniz bile seve seve yaşayacağınız ilişki türüdür. Zaten aşıksan kendini geçmen gerekiyor, kabul etmeseniz de böyledir aşkın matematiği. Vazgeçemezsin. Başka yol göremezsin. Senin için başka yol yoktur.

Şahsen benim için başka yol yok ve ne olursa olsun yolların en güzelinde olduğumu biliyorum.
son birkaç gündür canım fazlasıyla sıkkın. bu saatlerde bile uyuyamıyorum. sözlüğe girdim ve tepede gördüğüm bu başlık.

teknolojik imkanların artmasıyla daha olası hale gelebilmiş olan ve insan doğasına aykırı olan bir ilişki türüdür. ben ergenliğimin yarısını bununla mahvettim. inat edip devam edenlere de sabırlar diliyorum. başlamamışsanız asla diyorum çünkü maddi, manevi, ruhi, kariyer, zaman açısından size zarar verecek bir şeydir. eğer olur da sürdürürseniz de tüm bu açılardan yıpranmaya hazır olun. son olarak da ben yandım başkaları yanmasın diyerek bitiriyorum entryi.
"eve hemen gitmen gerekiyor mu?" diye sordum, 277 numarayı bekliyordu.
"neden ki? gitsem iyi olur."
şurada, köşede bir yerlerde bu işi bitirsek daha iyi olur diye geçirdim içimden ama cesaret edemedim.
edebilseydim, ben sevgilimi görmek için 6 saat yol geliyorum diye hayıflanırdım suratına karşı.
ben buraya senin kara kaşına, kara gözüne ve o kara gözlerden gelecek bir anlamlı bakışa geliyorum derdim.
seni ilk öptüğüm yer burası değil ama sanki her yer seni ilk öptüğüm yermiş gibi çok özel bu şehirde derdim.
ama ben burada yaşamıyorum. burada yaşıyorum, burada yaşayamıyorum derdim.
ben senin sokağından geçemiyorum derdim.
ben sana hiç cama çık diyemiyorum derdim.
biraz arabesk olurdu bu, fazlasıyla arabesk olurdu ama zaten cesaret edemedim.
"iyi." dedim suratımı asıp. "sen otobüsü bekle, ben garda bir şeyler yiyeceğim." sarıldım, öptüm. eski bir arkadaşıma sarılır gibiydim.
bir daha da görüşmedik, yedi ay boyunca görüşeceğimiz anı hayal ederek geçirdik.
görüşmemize çok az kala "gelme" demişti, hiç güvensizlik duymadığım birine karşı içimdeki bütün güveni kaybetmiştim.
bir keresinde bana "Çoğu şeyi senden öğreniyorum." demişti, sonrasında ne zaman sorgulasam beni yoldan atmakla tehdit etti. Sorsam her şeyi ona ben öğrettim ama bana öğrenmeyi ve öğretmeyi o öğretmişti.
savaş biteli neredeyse iki sene oldu. mezarlar çoktan kazıldı, anlaşmalar zaten hazırdı. kan sıçramış bir masadayım şimdi. bu masada önümü sana arkamı duvara. çünkü seni izlemeyi çok seviyorum ama duvarlara daha fazla güveniyorum.
bu yollar bana dayanılmaz bir acının yanında anlamak ustalığını da kazandırdı. o yollara teşekkürler. gideceğim yerlerden hiçbir şey alamadım ama o yollar bana çok şey öğretti.
adamı bunun kadar yoran bir şey yok.
En büyük özelliğinin Bol bol görüntülü konuşmalardan olduğu ilişkilerdir. Bir müddet sonra birbirlerine olan soğumalar olabilir. Iyisi mi ya yanına gidin ya da yakından birilerini bulun.