uzak doğu dan ithal stres atma yöntemleri

entry1 galeri0
    1.
  1. insanların stresle boğuşabilme ve kişisel gelişimlerine katkı şeysinden, uzak doğulu felsefi taktikler veren uzmanların tavsiyeleri, acaba şimdiye kadar hiç hedefine ulaşabildi mi? ‘’sabahları yataktan baş aşağı sallanıp, takla atarak kalkmaya başladığımdan beri hayatım değişti’’ diyen bir türk var mı acaba? bu made in japan tavsiyeleri bana anca japonların stresine iyi gibi geliyor, türk stresine işlemez gibi geliyor.

    milletcek dertlerimize birkaç beden dar gelen bu taktikleri veren uzmanlar, işte gene de çeşit olsun diye, özellikle kadın programlarına çağırılırlar.
    dingin duruşlu, baygın bakışlı, her an, etrafında dolşan bir sineği eliyle aniden yakalayıp, sonrada hiçbir şey olmamış gibi yapacak bir edayla oturan uzman stüdyoda takdim edilir. bu duruş uzmanın kartvizitidir aynı zamanda. görenler, ‘’belli halinden, dünya yansa umrunda değil baksana adam tüy gibi. dinleyelim bakalım adam ne diyor’’ desin diye öyle her an koltuktan yavaşça havalacakmış gibi oturur.

    sonra uzmana üst üste sorular sorulur. uzman tavsiyeler felan verir. hoşhafsu, saffsei, senneyiyi gibi abidik gubidik isimler ortaya atar ve bunların bir huzur mekanizması olduğunu söyler.
    ‘’eti, sağ ayağınızı kaldırıp, sol kulağınıza çamaşır mandalı takarak ve masanıza koyacağınız horozibiği çiçeğine bakarak yerseniz, bu mıymınthshu tekniğiyle etteki pozitif enerjiyi özümseyip (bak bak anasını siktiğim ne diyor) kolestrolü uzaklaştırır ve bütüüüüün negatif elektriğinizden arınırsınız.

    bu, dingin duruşlu, gergin göz kapaklı, sanki omuriliğinde çatlak varmış da boynunu oynattığı anda kırılıp felç olacakmış gerginliğinde oturan uzmanların çok önemli bir şeyden haberleri yoktur. o da milletin et yediği için değil, et yiyemediği için streslendiğidir. geçim sıkıntısı nedir bilmeyen japon arkadaşların streslenmesine neden olan sorunları, ‘’robotum higming bu sabah diş fırçama macun yerine tıraş köpüğü sıktı, çok gerginim toranagan.’’ kıvamında olduğu için tavsiyeleri de ona göre tabi ki. sen ev kirası ödeyemeyen adama ‘’eve pantolonunuzun sağ paçasını kıvırıp, sağ işaret parmağınızı burnunuza sokup, ıslık çalarak, gözünüz kapalı girin, kötü ruhlar kaçacaktır.’’ gibi stresten arınma taktikleri verirsen, o adam, gözü kapalı girdiği için o ayakkabılığa takılıp düşer, ‘’bunun burada ne işi var kadın’’ diye başlayan al sana başka bir stres.

    tavsiyeye bakın şimdi. ‘’tepenizde hubidik çiçeği taşıyın, akşama kadar kırk bardak yeşil çay için’’ amına koduğumun malı o çayı alacak para nerde?
    ‘’uzak doğuya tatile gidin’’ hadi ya? oraya stres atmak için gidecek parayı biriktirene kadar, depremlerle birlikte yer altındaki tabakaların iç içe geçmesi sonucu uzak doğu bize gelir amına koduğumun uzmanı(!).
    ‘’pastel rengi çoraplar giyin. gün boyu pozitif elektrikle dolaşın.’’

    +mübeccel benim pastel rengi çoraplarımı getir. bak uzman ne diyor duymuyon mu alooooooo…
    -ne pasteli be? senin pastel rengi çorabın mı var da istiyorsun.
    +bordo bir çorabım varya, hani yıkana yıkana uçuk pembe olmuştu, getir onu.
    -pastelin batsın. kirlilerle attım onu. hem onun burnu delik. başka bir tane vereyim. mavi var onu giy.
    +uzman pastel diyo, bu hala car car mavi diyor ya, mavi diyoooo. mavi sinirimi zıplatıyoooo. adamı hasta etme, git getir o pembeleri banaaa.

    özet:

    0 ...
© 2025 uludağ sözlük