Doktor kontrolünde serbest olduğundan bahsedilmesi üzerine birkaç şey yazmak istedim. Kırmızı reçeteli ilaçlar aslında düşük dozda uyuşturucudur evet ama işte o kırmızı reçetenin olması aslında bunun serbest olmadığı anlamına geliyor. Uyuşturucu bağımlılarının yoksunluk krizi geçirip kendine ve etrafındakilere zarar vermesin diye müptelası oldukları maddeyi düşük dozda vererek zamanla yavaş yavaş bırakmalarını sağlıyor o ilaçlar. Kişinin bırakmaya niyeti de olması lazım tabii. Benim yakınımda o haplarla uyusturucuyu bırakmak yerine kendilerine yeni bir bağımlılık edinen kişiler de var maalesef. Normalde atıyorum günde 3 kere kullanılması gereken ilacı 6 kere kullanıp normalde uyuşturucuyla yaşadıkları kafayı yaşıyorlar. ilaç erken bitince de ilacı yazdırma günü gelene kadar yine uyuşturucuya devam ediyorlar ve bu döngü içeri girene ya da ölene kadar devam ediyor.
Özetle uyuşturucu kötü bir şeydir.
Uyuşturucu batağına düşmeyen bilmez. Bazen geriye dönüp bakınca nasıl çıktım o bataktan ben bile bilmiyorum. irade gerçekten de en büyük silah. Aylar içinde eriyip bitmek ne demek bilemezsiniz.
Uyuşturucu batağına düşmeyen bilmez. Bazen geriye dönüp bakınca nasıl çıktım o bataktan ben bile bilmiyorum. irade gerçekten de en büyük silah. Aylar içinde eriyip bitmek ne demek bilemezsiniz. Ölümü istemekle eşdeğer.
Bunu satanın Anasını avradını sikeyim, nasıl vicdanınız var lan sizin o. Çocukları, 3 kuruş para kazanacaksınız diye insanları mahvediyorsunuz yazık çok yazık. inşallah hapishanede çürürsünüz ibneler.
Ben şu yanlış algıya uyuz oluyorum yalnız, uyuşturucu bağımlılık yaptığı için günah keçisi ilan ediliyor kişiler masum görülüyor hatta kurban konumuna alınıyor.
Bu öyle bir şey değil amk hayat müge anlı programı değil.
Bi kişi bağımlı oluyorsa bunun suçlusu kendisidir, ailesidir, sahip olduğu dezavantajlardır vesaire.
illa içicem diyosanız çelik gibi bi psikolojiniz ve iradeniz olması lazım. Karşınıza sandığınızdan çok daha fazla zorluk çıkacak bunlarla uğraşcak götünüz yoksa içmeyin.
içip başaramayanlar da masummuş gibi ağlamasın. Yok uyuşturucu batağı bilmem ne. Sanki yalvarmışlar gel bunu iç diye. Bir günde de bağımlı olmadınız. ilk içtiğinizden itibaren bağımlılık derecesine gelene kadar duygu ve düşüncelerinizi analiz edecek yargılayacak beyniniz yoksa içmeyin.
hayatında deneyimlememiş birinin konuşması saçmalıktır.
kıçınızı yaydığınız yerden atıp tutması kolay. birçoğunuz adı söylendiğinde korkulan mahallelerde büyümedi, 99'u görmedi, dişlerini sıka sıka düştüğü yerden kalkmaya çalışmadı, gerçek manada sıfırdan başlamak zorunda kalmadı.
tünelin bombok bir yere çıktığını bile bile hiç o tünelde sürünmeye çalıştığınız oldu mu? bir umut, belki bir ışık karşınıza çıkar diye? çok kişi tanıdım böyle olan, çok kişi tanıdım her sabah yaşamak için kendine bir neden arayan. mutlu olmanın olimpos'ta bir tatil değil düştüğü bok çukurunda kalkmak olduğunu bilen ama ne yaparsa o bok çukurunda sürünmek zorunda olan.
züppe işlerini bir kenara bırakırsa;, kimse istemez bonzai denen boku içmeyi, kimse istemez içinde ne olduğunu dahi bilmediği, onu yemeden içmeden kesecek, bir kaç gününü sikecek şeker denen boku atmayı. istemez ama mecbur kalır. devam etmek için, yürümek için, yarını görmek için, unutmak için, sürünmeye devam etmek için.
inanın hayatta hiçbir seçim gördüğünüz kadar basit değil, hiçbir insanı tanıdığınızı sandığınız tanımıyorsunuz. maalesef ki en dibinde dursanız bile.
umarım her düşen kalkar düştüğü yerden ve hiçbir şeyi almadan hayatına devam edebilir.
Olm aklınız varsa gidin bira için, sigara için. Ne olduğu belli olmayan sikik ürünlere para vermeyin diyeceğim de, sizde o kapasite yok. AMK cahilleri.
Bolu'da durdurulan yolcu otobüsünde bebek maması kutusuna gizlenmiş 1 kilo 64 gram kubar esrar bulunmuş ulan hiç mi vicdan yapmadın bebek mamasına da mı ya
Nasıl kafası olduğunu aşırı derecede merak ettiğim fakat asla kullanmayacağım; bok, insani insanlıktan çıkaran maddeler.
Alkol severim envayi çeşidini içerim ayıla bayıla ama bu mereti her nenkadar merak etsem de asla kullanmam.