Gençlerin rol modeli olan zengin bir ünlünün ' Ben sadece uyuşturucu kullanıyorum, kaçakçılığını yapmıyorum ' şeklindeki açıklaması, görünürde hiç bir ceza almaması ve reklam, film, dizi ve kliplerde boy göstermeye devam etmesi, kaset çıkartması, TV programlarına konuk olması dolayısıyla daha da zenginleşmesi kadar, gençleri madde kullanımına özendiren başka bir şey olamaz.
Magazin sayfalarında bu ünlünün lokantaya girerken, teknede güneşlenirken, çocuğunu gezdirirken ya da alış veriş yaparken fotoğraflarını görürsünüz de, idrar vermek üzere Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi ve Eğitim Merkezi AMATEM’lerden birinin kapısından girerken tek bir fotoğrafını dahi gören oldu mu bilmem.
Üstelik tam bir yıl öncesinde bir gazeteci, burada hizmet veren Denetimli Serbestlik Bürosu’nda Özel Güvenlik görevlilerinin de içinde olduğu bir sahtecilik şebekesinin bulunduğunu saptamış, denetimde temiz idrar veren dublörlerin kullanıldığını ortaya çıkartmıştı. Dublörler, denetimli serbestlik kapsamında düzenli aralıklarla idrar veren uyuşturucu bağımlılarının yerine AMATEM’e idrar veriyor. Bağımlının tedavi sürecini karartan bu sahteciliğe kurumda çalışan görevliler de rüşvet karşılığı yardımcı oluyor. Biz de, giderek ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelen ve geleceğimizi karartacak olan uyuşturucu madde kullanımı ile mücadele edildiğini sanıyoruz.
fakirlikle fukaralıkla alakası yoktur. en kötü uyuşturucunun gramı bile bir paket sigaradan pahalı amk! çıkmış fakir edebiyatı yapıyor herifler. millet zevkin sefanın batağına düşmüş, gerçek bu. içip içip eğleniyorlar. dört köşe olmuş hayatları.
zevkelerini sikeyim.
Çünkü insanımız ayık kafa ile mutlu olamayacağına inanıyor ve haksız da değil lakin bu bir iradesizliktir. Huxley -cesur yeni dünya- kitabında bu konuyu detaylı işler. Okuyun biraz...