mutsuzluğunda vücudunda salgılanan hormonlar sana kendini yıpranmış- yorgun hissettirir. normalde yoran herhangi bir fiziksel performans sonrası uyursun, dinlenmiş kalkarsın ve devamında yayıp yattıysan kendini hırpalamamış, yeniden bu hissiyata kapılmamışsındır. manevi yorgunluklarda ise sen ne kadar yayarsan yay, zihnin haldır huldur çalışmayı sürdüreceğinden senin yorgunluk hali de bir türlü geçmez. geçecekmiş hissiyle yatarsın ama geçmeden kalkarsın.
ilk defa ortaokul birinci sınıfta farkına vardığım durumdur.
Ondan önceki zamanlarda da uyuyup uyanınca biraz daha güzel mi görünürdü herşey?
Şimdilerde acı uyutmuyor çoğunlukla reel olarak incir çekirdeğini doldurmasa da!
Ne de olsa zarar ortağıyız maddi yada manevi; bizde insanlık var.
vücudun savunma mekanizmalarından birisi olduğu yönünde pek de bilimsel olmayan, kişisel tahminlerimin olduğu durumdur.
not: fazla uyuma depresyona girersin.
uyurken geçer aslında, yani uyku anında yarı ölü gibi uyursunuz rüyaları hesaba katmazsak ve yarı bilinçsiz uyunur güzelce. ama işte o uyku öncesi evresi ve sabah uyanırken ki hala aklımda hissi var ya . ha işte o lanet bir his amk.
Zamanı olabildiğince hızlı geçirme isteğinden kaynaklanan histir. Neticede boşa söylenmemiş zaman her şeye ilaçtır diye. Yeterli zamanı bulduğunda insan evladının alışamayacağı bir durum yoktur.