Küçükken bol bol yaptığımdır. Sırf bu sebeple geceleri anne babamı beklerdim. Amaç uyuyor numarası yapıp ' uyumadım kii ehehe' olurdu. Şaşırtmayı beklerken şaşan ben olmuştum. Daha o yaşlarda görmemem gereken olaylara şahit olup hayatın gerçeklerinden birinin farkına trajik bir şekilde varmıştım. Tabi olay koptuktan sonra uyuyor numarasına devam etmek mecburiyeti doğuyor. Hiç hoş değil lan. Yapmayın öyle şeyler.
benimdir. hem de öyle bir anı ki bu... beni tanısanız acayip utanırdım da neyse ki tanışmıyoruz.*
3 yıl önce yine bir gün taşınıyoruz. otobüsten yeni inmişiz, annem kardeşim ve ben yeni apartmanımızın en alt katındaki komşuda yemek yiyip dinlenecek kadar ağırlanıyoruz. kardeşimle aramızda bir oyun var: birbirimize dil çıkarmak. ama en son dil çıkaran kazanıyor. o yüzden dil çıkarıp kafamızı hemen başka tarafa çeviriyoruz ki en son dil çıkaran kendimiz olalım. ne saçmasalak bir şey olduğunun farkındayım beyler. oynamıyoruz artık.* annemle komşu teyze mutfakta kahvaltı sofrası hazırlarlarken biz kardeşimle karşılıklı kanepelerde oturmuş dil çıkarma oyunu oynuyoruz. yapacak bişey yok çünkü. yorgunuz. sonra komşu teyze diyor ki "aa oturma öyle yat uzan dinlen, kendi evinizdeymiş gibi çekinmeyin, rahat edin". tamam, diyorum uzanıyorum. o sırada en son kardeşim dil çıkarmış kıs kıs gülüyoruz. tam uzanıyorum, dilimi de çıkarıp gözlerimi sımsıkı kapatyorum ki görmiyim onun dilini diye. ve o sırada gözümü kapatır kapatmaz uykuya dalmış olmam gerçeği... bi uyandım ne annem ne kardeşim ortalıkta. üst kata ev eşyalarımızı yerleştirmeye çıkmışlar. bir iki saniye süren "neredeyim ben?" fasıllarından sonra dil çıkarma oyunu oynarken uyuyakaldığımı anlayıp nasıl utandım kıpkırmızı. komşu teyze beni masaya oturttu ayırmışlar bana bir şeyler, nasıl kıyamıyor bana. o sersemlikle bir de "annemler nerede?" diye sordum yaa... nerede olacak işte yukarıda eşya yerleştiriyorlar.
çok değişik bir taşınmanın ilk günü hatırasıdır benim için.*