Telefonu açık halde yastığının yanına koyarak uyuması vesilesiyle yaşayabildiğim olaydır. insanın içinde kelebekleri halay çektirten sevimli bi meseledir.
O varya aşırı sevgidir aşktır insanın karşısındakini dünyadaki herkesten çok daha fazla sevdiğini onu kaybetmekten çok korktuğunu belli eder nefesi ona huzur verir uykuya öyle dalan insandır helal olsun derim bu zamanda adam olmak değil hem adam olup hem sevmek kolay iş değil.
masumca sevmenin bir ifadesidir. uyurken nefesini dinlemek, teninin kokusunu içine cekmek ve her nefes alışına sevinmek. gerçek aşk bu işte ama bu dediklerimi yapan kaç erkek var acaba?
tatlı bir yorgunluk vardır üzerinizde, yüz yüze dönük sarımışsınızdır, burnu burnunuzda sırası hiç bozulmuyor o nefes alıyor, veriyor sen onun verdiği nefesi içine çekiyorsun, veriyorsun o ise zaten senin verdiğin nefesi içine çekmiş oluyor.. bunu yaşayarak uyumak nefesi nefesinde, dudakları bir öpücük mesafesinde. **
Yaşanabilecek en güzel duygudur sevgi, ardından gelecek büyük felaketlerin de habercisidir. Olmadık anda olmadık bir kişiye akar gider gönül. Beklenmedik umulmadık yerde de yakar gider...
sadece filmlerde olabilecek duygusallık. şöyleki uyuyan kadın da olsa erkek te olsa hiç öyle filmlerde gördüğümüz gibi melekvari uyku modunda olmayacaktır. uyuyan insan ya horlar, ya hırıldar ya ağzının kenarından salyalar akar yada osurur. benim sevgilim hiçbirini yapmaz o bebek gibi uyur diyosanız bence herhalükarda dikkatli olun. en iyi ihtimalle bunların hiçbiri yoksa bile siz genede sevgilinizin nefesini sabahları yakından dinlememeye bakın çünkü bütün gece kapalı kalan ağızdan hiç hoş olmayan kokular duyabilir ve bütün romantik hayallerinize veda edebilirsiniz.
var oluşununun tek sebebi gibi yanında uzanırken, onun verdiği nefesi oksijen niyetine içine çekmek akciğerlerin patlayana kadar onunla dolmak istersin... nefesinin akustik tınısını hiç bir ninniye değişmezsin.. işte öyle bir şey..