Efendim eve gelinmiştir, yatağa girilip güzelce uyunmuştur. Sonrasında size özenip uyuyan arkadaş beklenmeye başlanmıştır. Önceleri sessiz sessiz uyanması beklenir. Ulan ne uykuymuş nidaları yavaş yavaş beyinden geçmeye başlar. Ne uykuymuş lan? Saatlerdir yatıyor, denilerek uflanmaya puflanmaya başlanır.
Yan odada yatan arkadaşın, artık kıçını o yataktan çıkarılması beklenir ancak çıkmıyordur. Ölü toprağı serildi sanki üstüne...
Odaya girilir, yavaşça yürünür ve yatakta bulunan şahıs, sarsılmaya başlanır.
-Ezgiiiii, kalk!
Ezgi' den tık yoktur, inatla uyumaya devam eder.
-Ezgiii kalk dedim ulan!
Ezgi hı mı çeker. Sonra bir anda dayanmaya gücü kalmayan eksipozitif, bir çığlık atar.
-Ezgiiiiiiiii, kaaaaaaaalk!
Ezgi olayın şokunda yataktan sıçrayıp kocaman olmuş gözleriyle, eksiye bakar.
-Ne oldu?
-Sıkıldım lan, kalk!
Ezgi önce anlamaz, sonra kafa işlemeye başlar. Önce güler, sonra sinirlenir;
-Senin sebebini sikiyim.
cümlesi ile eksiye öyle bir kapak yapar ki; sıkıldım diye insan uyandırmanın ne kadar dangalakça bir şey olduğunu o zaman anlar eksi.
Ama emindir ki, yarın sabah 7' de aynı boku ezgi ona yapmak isteyecektir.Plan hazırdır. gece yatmadan odasının kapısını kiliteyecek ve de kapının üzerine kocaman bir not bırakacaktır;
-Dün gece sıkıldım dediğimde, yapmamı istediğin şeyi yaptım, bizi rahatsız etme!
Ezgi sanırım bu yazıdan sonra, kapımı kırmaya çalışacaktır. :)
