finaller yine ve yeniden kapıya dayandığı için fenalık geçirmekten uyuyamayan üniversiteli yazar arkadaşlarımdır. acınız acımdır demek isterdim lakin benim acım bana hakkaten yetiyor. bi mezun olayım paylaşıcam ama gelip buralara...
Sahurdan önce: zaten sahura kalkıcam, uyumasam da olur.
Sahurdan sonra: şunun şurasında sabaha ne kaldı, uyumasam da olur.
Sonuç: 5 günün sonunda zombi gibi gözler ve halsizlik.
Annemin tepkisi: sevgilisi de yok garibanım niye uyumuyorsa.
önce su vardı dünyada..
biz uyumuyorduk saat 06.28
sonra sevdiğim aklıma geldi. ben seni seviyordum da sen beliren sürüngenlere bakıyordun saat 06.29
dinozorları düşündük daha sonra birlikte kederlendik, doktor geldi çok sesiye gittiler dedi saat 06.31
--spoiler--
hepsine alısıyor insan be gülüm. yapamadıklarına, iyikisiyle, keşkesiyle saat 06.32
uyumaliydik dedin de saat 7de kahvaltıya gelemezdim ki saat 06.33
tiz bir gitar sesi saat 06.34
sessizlik.. 06.35
destek filan derken. süleyman ne alaka? saat 06.36
kırk bir kere maşallah cay olunca haber ver. bak güneş yerinde demekki her sey yolunda. saat 06.37.
Uyuyamamak dünyanın en rezil şeyi. Zombimsi bir dokunuş atıyor insana. Ve uyuyamıyorsun. Uykun yok beynin yorgun. Ruhun yaralanmış bu beden beyin ikileminden. Uyuyamıyorsun işte.
sabahın köründe kalkıp son temizliği yapacak olan, sonrasında et, kemik, kan üçlüsüne balıklama dalıp proteinden tiksinecek olup, bunun sonrasında bayram tatlısını hazırlamaya girişecek şahsımın ne yapmak istediğini anlamıyorum.
içlerinde bulunduğum yazarlardır. Ahşap koruyucu ve vernik yaptık bugün. Tiner de koklamak zorunda kaldım. Onların etkisi olabilir. Çünkü düzelmişti uyku dengem.