kısır döngü. o gün ne olduysa kafanda canlanır tüm gece ve beyninin motoru hiç soğumaz, uyuz olursun, sinirlenir debelenirsin ve uyuyamazsın. zaten çok uyumayı sevmeseniz de, gece uykusuna bünyenin ihtiyacı vardır ve uyuyamamak çıldırtır.
sürekli bir durumsa alışırsınız. yatak batar resmen. uyuyamassanız. bu kişiler diğer insanlara nazaran daha çok bilgisayar başında kalırlar. kitap falan okurlar. televizyon izlerler. insanlar şaşırır ''ya sen ne zaman uyuyorsun ne zaman kalkıyorsun?''. cevap hazırdır: '' ben yarasayım. geceleri başaşağı iki üç kez sallanıyorum. uyku falan kalmıyo.''dersiniz.
yastıkla yorganla kavga edersin. sağ yaparsın sol yaparsın olmaz kıvranıp durursun.. kitap okursun ama beyhude kitap biter uyku gelmez. doktora gidersin ilaç yazar kullanırsın ilaç bitince durum aynı hale gelir. tam kaostur.
daha cok kafaniza bir sey taktiginizda ya da bir sonraki gun cok onemli bir isiniz oldugunda * bas gosteren hadise. bazende yalnizca uyumak istemezsiniz *
belirli bir zaman sonra bünyenin alistigi, kimi zaman sikintidan kimi zaman aliskanliktan yasanan kafayi yeme durumudur. insanin sikintidan ne yapacagini bilemedigi, saçma salak seyler düsünüp kafayi yedigi, insanin gün içerisinde kurbaga gibi gezmesine Ø sebebiyet veren olaydir. çözümü yoktur, çokda büyük bir sorundur.. bir yerden sonra kroniklesen olaydir. insanin kafayi yememesi, çildirmamasi olagan disidir.
kafasında bir sürü rahatsız edici şey olan insan evladının içinde bulunduğu durum. öyle ki yatakta yapılan bir milyon dönme hareketi bile kar etmez.. sonunda ağlayarak uyumak denenir, uyunamazsa daha fazla, sabah kalkamama sorunu söz konusudur. kalkamama da değildir aslında bu ayılamamaktır. ve eğer bu durum her gece- her sabah tekrarlanıyorsa hemen psikaytriye başvurulmalıdır. orta dereceli depresyonla karşı karşıya kalıp, ağlama krizlerine çözüm bulmak zorunda kalınılabilir. allah sabır veredir. ince çizgiye yaklaşınca huzurlu olmanın ne denli önemli olduğunu kavrar insanoğlu tekrardan. kullanılan ilaçlar azcık mallaştırsa da insanı, iç sıkıntısı hafifler yavaş yavaş, rahat uykular uyumaya başlar insan, ve dahi ağlama krizleri de azalmıştır...geçer, herşey geçer..hayat kalır..
beyninizin bazen hiç yoktan yaratabildiği gıcık sorundur. hayır bile bile yarın sabahın köründe kalkacağını reddediyor tüm uyuma çabalarımı. diyorum bak sevgili beyin ister uyu ister uyuma sabahın köründe kalkıp ders dinleyeceksin, şu sıcacık yatakta uyumak varken ahşap sırada dirsek üstü uykusunu niye tercih ediyorsun onu anlamıyorum. işte beynin söz dinlemediği andır uykusuzluk. mal mal hayaller kurup uykuya dalmamak için çabalamasıdır.
canınızın bir parçası zorunlu olarak ayrılmıştır evden. her ne kadar onun mutlu olduğunu bilsenizde kokusu odanıza, bütün eve sinmiştir, yatağı bozulmamış, pijaması yatağın hemen ucundadır. bu gibi durumlarda gerçekleşen sinir bozucu olaydır uykusuzluk. oysa yatıp uyumayı ne çok istersiniz o an? ona 1 gün daha yaklaşmak için sabah olmasını, biraz olsun kafanızı dinlemeyi nasıl istersiniz? lanet olasıca bünye uyku ilaçlarına da direnir ve uyutmaz.