Küçükken sürekli yorganım yere düşerdi asla kaldırmazdım sanki gözlerimi açarsam bir daha uyuyamazdım. anneme seslenirdim gelip üstümü örtsün diye duymazdı, ısrarla sesimi duyurmaya çalışırdım bazen duyardı bazen ben üstüm açık uyurdum. Asla bu denli nazlı bir insan değilim ama bu yorgan meselesi beni hayli zorlamış.
kışın en sert zamanlarında bile uzun kollu bir giysi ile asla uyuyamayan bendeniz için şifayı kapma sebebidir. ayrıca, kalkıp yorganı alıp tekrar üstüne örtmektense şifayı kapmayı yeğleyecek kadar üşengeç olmanın zararlarından sadece birisidir.
uykunun en güzel bölümünde titremeyle uyanma halidir. ve onu yatağa çekerken oluşan o ağırlıktan dolayı, o debelenme, o boğuşma, o efor. eğer bir de takıntılıysanız benim gibi üst tarafı alt tarafı denk gelmeli illa diyerek karanlıkta el yordamıyla bunu düzeltme. sonrasın da kaldığın yerden devam, edebilirsen tabi.
yorganının yer çekimine karşı koyamamasından kaynaklı olaydır. hadi bunu yer çekimiyle falan açıklayabiliriz, peki yorganın boyunun enine, eninin boyuna dönmesini nasıl açıklayacağız? *
kaç gece ayaklarım buz kesmiş halde sıçradım yatağımdan, kaç gece kaçtı uykularım bu dönen yorganlar yüzünden.