ya çok ciddi uyku problemleri vardır bu insanın, artık uyku kelimesinden bile nefret eder olmuştur; ya mazoşisttir, baş ağrılarından zevk alıyordur*; ya da zamanı çok değerlidir*, uyumayı bile büyük bir zaman kaybı olarak değerlendiriyordur, uyumak birtakım işlerine engel oluyordur*.
bu, uyumayı zaman kaybı olarak gören insanlar "günde 3 saat uyursam her gün için 5 saat kazanırım. haftada 7 çarpı 5'ten eder 35 saat. 52 çarpı 35 bölü 24'ten de yılda yaklaşık 76 gün yapıyor. ben bu 76 günde neler yapmam ki..." gibi akıl almaztasarruf denklemleriyle yaşamdan gün çalacaklarını, hayatı dolu dolu yaşayacaklarını düşünür ve buna yürekten inanırlar*. bu inanmanın sonucunda uykudan hoşlanmadığını inandırmaya çalışırlar bünyelerine. zekaları buna inansa da bünyeleri asla inanmaz ve uykunun ılık denizlerinde enginlere yol alırlar.
ayrıca gecenin bu vaktinde esnemekten ağzım gevşemiş bir şekilde uyumaya hazırlanırken msn'den beş cümlede bir titreşim göndermek suretiyle bana uyumamamı öğütleyen ve engelle butonuna tam basacakken "hadi benim uykum geldi yarın konuşuruz" diyerek oturum kapatan zat-ı muhterem buna iyi bir örnektir.
uyumaktan hoşlanmayan insan varmıdır? ben severim uyumayı fakat her gece sabaha karşı uyuyabiliyorum. aslında erken yatıp uyumak erken kalkıp yapılması gereken işleri yapmak istiyorum. başaramıyorum. bu gecede dün gecede hep ayni.her akşam en azından onikide yatıp sabah sekizde kalkmak istiyorum. olmuyor olmuyor!! ne yapmam gerekiyor çözemedim. akşam yemeğinde alkol almamı önerdiler dostlarım. yararı olmadı.
çaresizim dostlar derdime bir çare.
şimdi o degil de, bu uykudan hoşlanmayan insancagımız hangi kritere göre degerlendirilmiştir merak konusudur. hemen kafada meydana gelen meraklardan bir kaçına cevaben şunları söylemek ister bu insan - ki bu yönüyle celişkendir-;
anti totaliter bir kimse sanılabilir. "normal" olma kaygısı olmadıgı gibi "anormal" olmak gibi bi'derdi hiç yoktur ama, öyle olmuştur; düzeni bu olmuştur.
vakit zamanında akvaryumundaki lepisteslerin dogumuna şahit olmuş, bir kelebegin ölümünü yine insanların uyumaktan hoşlandıgı bir vakitte denk gelmiş olup, uykusu geldi zaman uyumuş olan insandır. kurdugu bu son cümlenin ne demek oldugu konusunda da hiçbir fikri yoktur.
yastığa başını koyduğunda düşünmek istemediği şeyleri var olan insandır. son noktaya gelene kadar uyumaz bir anda uyuyakalır, düşünmekten korktuklarıyla yüzleşmez.
gündüzün gürültüsünden ve karmaşasından çok, gecenin sunduğu sessizliği ve huzuru seven insandır. parlak beyaz yalanlar söylemesine ve güneşin aldatıcı zaferlerine tanık olmasına gerek yoktur. belki de gün gelip normal bir düzende uyuyacaktır ancak o zaman hayallerinin gerçekleştiği anla bir olacaktır.
uyurken zamanın boşa geçtiğini düşünen insandır. zamanın değerini biraz fazla abartarak ondan daha fazla yararlanma yoluna başvurur. uyumak boşa geçen zamandır. o bu zamanı değerlendirmeyi amaçlar.
uyuyarak hayattan pasifize olduğunu düşünüp gündüzünü gecesine ekleyen indiren insandır. günde 8 saat uyuyan bir insan 75 yıl yaşadığını düşünürsek ömrünün 25 yılını uyuyarak geçirmektedir. heba olacak 25 yılından ne koparırsa kardır diye düşünür.
uykuya dalmak çoğu zaman bir girdaba kapılmak gibi gelir ona. düşünmek düşüncelerinin içinde boğulmak ister çoğu zaman. gecenin bi vakti aklına türlü türlü fikirler düşer. uyumak, bunları unutmak ona kötü gelir kimi zaman. yalnızlığı onu uykusunda boğacakmış gibi gelir. kendi kendisiyle kaldığı, iyisini kötüsüyle yüzleştirdiği bu zaman dilimini uyku denen bilinmezle bitirmek istemez. çoğu zaman ne yaptığını bilmez bi haldedir. geçmişini aklına düşürür bazı zamanlarda, dalar dalar derin düşüncelere. ama ne yaparsa yapsın uykunun kucağına düşer. rüyaların kuytusunda hayatına girecek farklı renklere dair izleri kovalar.