Tabiki de kişinin kendi yatağı ve odasıdır en ideal yer bu uyku kalitesini de artırır çünkü insanın uyku hali en savunmasız olduğu zamanlardır dolayısıyla insan güvende olduğunu hissettiği yerlerde daha kaliteli bir uyku çeker ancak en tatlı uykuyu soruyorsanız ders esnasında gerçekleşen ve en az iki ders garantisi olan uykuyu rahatlıkla söyleyebilirim.
sevgilinin kasli kollaridir tabii ki. zaman, mekan onemini yitirir muhakkak. yani eskiden oyleydi. kasli kol, ciplak adam gormeyeli o kadar cok vakit gecti ki net hatirlayamiyorum.
Ev ve kişinin kendi yatağıdır. Kesinlikle şu an ki gibi bi askeri kamyonun kasası değildir. M.s.b 2001 yılı üretimi battaniyelerle uyumak da güzel bir nostalji.
ramazanda evde kanepede pilin artık iyice bitmiş olduğu 17:00-19:00 saatleri arasında. ondan sonra ezan vakti kalk yüzünü yıka, otur o güzelim sofraya, iftarını et. ohhh miss. allah kabul etsin.
uykunun en tatlı olacağı yerde ve zamandadır.
en sıkıcı dersin tam ortasında, öğretmenin ağzından çıkan kelimelerin bir uğultuya dönüşüp de gözlerin o huşu içinde kapandığı yerde, ağızdan salyalar döke döke ve mırıl mırıl dünyanın en tatlı uykusunu uyumak...
delicesine yağan bir yağmurda, sacdan çatısı olan ahşap kulübede, pencereden sızan hafif rüzgar eşliğinde ince bir battaniyeye sarılarak uyumaktır. aylardan mayıs ise tadından yenmez.
Ben sessiz ve rahat bir ortamı seçerim.Bu aradaa aklıma kuzenim gelidi.Tam tersini yapmıştı da.
Bir rock konserindeyiz.Birbirimizi duymuyoruz.Gece 11 falan.Oturacak bir yer yok.Herkes minder getirmiş.isteyen ona oturuyor.bir baktım mışıl mışıl uyuyo salk.Ne yaparsın eve gelince uyandı.Ben de konserde rezil olduğumuma mı yanayım eve gelene kadar uyanmadığına mı karar veremedim.