Eğer ertesi gün çok heyecanlı ve güzel bir gün olacağını düşünüyorsanız hemen o anın gelmesini ister ve uyumak istemessiniz. Ben başka neden bilemiyorum uyumayı istememek için. Yani uykun yoktur birde heralde. *
Eğer ki iş yerinde yapılması gereken çok önemli işler ertelenmiş, savsaklanmış yapılmamış ise "yarın olmasın korkusu" bir süre sonra insanı esir almaya başlar. Yarın olmasın korkusunun en önemli belirtisi ise uyumak istememektir. Zannedilir ki uyuyunca hemen yarın olacak. O sebepten yarın olmasın korkusu sahibi uyumak istemez geç saatlere kadar oturur. Ama ne fayda.... Ertesi gün hem yarın olmuş, hem işler yapılmamış hem de uykusuzdur...
yaşamdaki en temel çelişkilerinden birisidir insanın.
uyumak istemezsin! gözlerin açık, zihnin yoğun bir şekilde ayakta durmak istersin saatlerce...
uyursun,
uyursan,
bu kez de uyanmak o kadar zor gelir ki insana. yastığa, döşeğe, battaniyeye sarılır, bacaklarını gerer, dinlenmek denen eylemi icra edersin.
kabul edelim,
tadında bırakmayı bilmiyoruz;
kabul edelim,
uyku uğruna yavaş yavaş ölüyoruz.
günü dolu dolu yaşama isteği. uykuda geçen sürede bir sürü şey yapılabilir diye düşünsem de uykuya yenik düşüyorum. özellikle pazar akşamları ertesi gün iş olacağı düşünülürse hala pazar gününü yaşama psikolojisinden doğan istek olsa gerek.
(bkz: sadece aptallar 8 saat uyur)
insan yatağa girince yaşamdaki sorunları düşüneceği için bunu yapmaktan kaçar. mesela ben, uyumam gerek ama kaçıyorum. allah çoğu şeyin belasını versin inşallah.
uykunun zaman kaybı gibi gelmesi insanı dahada isteksizleştiriyor .
sanki bir şeyler kaçırıyormuş hissi veriyor uyumak .
ama en sonunda bünyeniz dengeye giriyor ve normal olanı uyguluyor .
en başta psikolojinin düzeltilmesi gereken bir durum . uyuyamayan kişinin çok
fazla düşünmeside cabası . ancak bazen çok fazla yaratıcı şeyler ortaya çıkıyor.
mesela gece sabaha oranla daha enteresan duyguların ürünleri ortaya çıkıyor.