Hani şu uğruna kitaplar yazılan, şiirlere, şarkılara konu olan kuş var ya, hehhh martı, işte odur.
O simit atarak bayıla bayıla izlediğimiz, fotolarını çekip sosyal medyaya attığımız o beyaz uçan tavuklar var ya, bildiğiniz, saygısızın, saykonun önde gidenleridir.
En azından Kadıköy tayfası böyle anacım!
Sabaha kadar avaz avaz ne konuşuyorsunuz, ne b..kuma gülüp duruyorsunuz arkadaş!
Abicim bunlar gecenin köründe gün düzenliyor, en yelloz olanı en ayıplı, en açık seçik hikayeyi anlatıyor, bunlar da basıyor kahkahayı!
Ama ne kahkaha!
Dakikalarca sürüyor.
içleri dışlarına çıkıyor!
Sonra bir sessizlik...
yelloz gene bir şey diyor, artık ne diyorsa...
Eneeeee, gene aynı hunhar kahkahalar!
Kız ne anlatıyorsun bacım, meraktan öleceğim amk!
Sabaha kadar bu böyle...
hava sıcak, kapı pencere açık, ama zerre uyuyamıyoruz iyi mi?!
Dün gece, cama çıkıp, bir öğretmen ayarı vereyim şunlara dedim, " gülünecek bişey varsa, söyleyin de beraber gülelim" dedim.
Baktılar... o yelloz gene bişey dedi, bastılar kahkahayı!
Yok yok olmayacak böyle, annemi bu evden taşımak lâzım!
Uykuya hasretiz sözlük!
kuş sesi, ister inanın ister inanmayın. bugün balkonda yatıyordum, sabah 05'te uyandım. hayvan öyle ötüyor ki ağaçların arasında mı, yoksa karşı bina da biri kuş mu besliyor valla anlamadım. atacak bir şey bulamadım ağaca doğru. sonra kulaklık taktım yok, etki falan etmiyor kalktım içeriye girdim. o zamanda uyku falan kalmamış. ama bu sefer hazırlığımı yaptım. taş falan aldım balkonda duruyor, ses nereden gelirse atacağım.