hayatın en güzel anıdır tartışmasız. bir saatliğine uyuyacaksınızdır belki; belki kaldırıldığınızda bir ormana götürülüp öldürüleceksinizdir. bunu düşünseniz bile işlemez o an bünyeye. "uyuyorum birader, rahatım şimdi, hiç kimse rahatsız edemez!" düşüncesi hakimdir, tüm dertler yok olmuştur. uyanıksınızdır, düşünebiliyorsunuzdur bir yerde; ama gözünüzü açacak ya da düşünecek haliniz yoktur. yavaş yavaş salınırcasına bırakırsınız kendinizi...
neyin gerçek neyin rüya olduğu karışan bir andır. misal olarak; gerçekte telefon çalmaktadır ve kişinin bilinci yarım açık olduğundan rüyasında da telefonun sesini duyar. kişi rüyada telefonu açar fakat telefon hala çalmaktadır. kişi rüyada durumun abukluğundan şüphelenir ve uyanır.
(bkz: hook)**
uyku ile uyanıklık arasında, gerçeklikten zaman zaman kabusa, zaman zaman rüyaya kapılarını açan minik zaman dilimi. * çok şey ifade eder.
işte tam bu anda yüksek bi yerden itilirsiniz bazen ,sıçrarsınız akabinde
uykuyla uyanıklık arasındaki o küçücük zamanda hızlı düşünebilirsen ,rüyanda ne görebileceğine karar verebilirsin. hayalleri kısa bi süre için yaşayabilme şansını ,bu zaman diliminde elde ederiz.
dış dünyadan gelen seslerin bilinçaltında imaj haline getirilerek bi çeşit rüya görüldüğü andır. ancak bu rüya tamamen dış seslere bağlıdır, beyniniz rasgele bir imajla eşleştirir.
çok tehlikeli bir andır. nitekim o anda gizli saklı herşeyi ağzınızdan rahatlıkla kaçırabilirsiniz ki bunlar aleyhinizde delil olarak rahatlıkla kullanılabilir.
uyumaya geçmeden önceki son saniyelerdir. bu zaman içinde duyulan sesler belirsizdir. bu süre içinde olan olayların gerçekmi rüyamı olduğu çogu zaman anlaşılmaz.