yatağa girmeyle uykuya geçme arasında geçen ve süresi her bünyede değişkenlik gösteren aktivitelerdir.
kişi önce sakin sakin sağ yanına yatıp uykunun gözlerine inmesini bekler. bu bekleyişin hemen sonuçlandığı şanslı vücutlar vardır. ancak bazı vücutlar bu bekleyişe kollektif bir direnişle karşılık vermeyi seçer. bir yandan beyin "ben uyumadım huuu" diye pankart açar, bir yandan mide "gece atıştırması hakkımız, mutfağa gider alırız" diye gurultulu sloganlar atar, bir yandan vücut ısısı "terledim....hmmm...üşüdüm....hmmmm....terledim......" diye insanı çileden çıkartıp yorgana küstürür. insan bu curcunada adeta sunum yapıyormuş gibi, gelir-gider tablosu hazırlıyormuş gibi ya da dünyanın sırrı hakkında kitap yazıyormuş gibi uykuya konsantre olmalıdır. bir konsantrasyon aracı olarak koyun kişimize dakikalardır, belki de saatlerdir aradığı saadeti getirebilir. tek tek, usulca atlatılmalıdır o koyunlar çitlerden. bir, iki, üç, dört, beş, zzzzzzzz...
sırtüstü yatılıp eller yan tarafta avuç içleri yatağa değecek şekilde serbest bırakılır. bütün vücut gevşetilir. önce parça parça sonra bütün vücut birden gevşetilir. ya uyursun ya da uykun gelir. ama yarım saat filan sürebilir. yarım saat sürerse anla ki saatlerce uyuyamayacaktın zaten. bir süre sonra bu gevşeme de işe yaramayacaktır.
