Sürekli yaşadığım durumdur. Rüyaları yönetemeyince yönetebileceğim rüyalar yarattığım hayatı yaşamayı tercih ediyorum. Tabi işin doğası bu bazen kabusları da yönetmek gerekiyor.
Mecburen yaptığımdır. Bazen o kadar uykum oluyor ki yemek yemeden uyuyorum, önceliklerim alt üst oldu. Çalışmak zor arkadaşlar erteleyebildiğiniz kadar erteleyin.
gecenin dinginliğini son noktaya kadar değerlendirebilmek, geceye gereken özeni göstermek, sabahı ertelemek.
çoğunlukla yaşarım bu ilginç durumu, şimdi de yaşıyorum, gecenin o sakin havası altında keyfimiz yerindedir, yeni bir güne başlamaya hazır değilizdir, yeni günün getirilerinden çekiniyoruzdur, ya yaşama enerjimiz o kadar çoktur ki öylesine uyumadan yaşamak istiyoruzdur ya da gün bitmesin diye uykudan kaçıyoruzdur. Çeşitli sebepleri olabilir bu uykuya direnişlerin, her yer gezi her yer, ha pardon o başkaydı, 5 yıl olmuş, selam olsun.
Uykuyla hiç savaşım olmadı bugüne kadar. Ne zaman uykum geldiyse hep yatıp uyudum. Ama birkaç aydır uyku benimle o kadar çok savaşıyor ki. Uyumak istiyorum, gözlerimden uyku akıyor ama ben uyuyamıyorum. Gözlerimi kapatırken keşke zihnimi de kapatabilsem.
Çok sevdiğim olay, uykuya direnince kafam 1 milyon oluyor ve çok hoşuma gidiyor bu olay. Ayrıca uyuyakalmak, bilinçli uyumaktan bin kat daha fazla keyifli. Uykum geldikten 5-6 saat sonra uyurum genelde.
Şuan içinde bulunduğum durum. Notlar önümde birikmiş, ögrenilmesi gereken zor ve keyifli, dönemin bitişinin sevinci mi, sınavların başlamasının stresi mi bilmediğim karmakarışık duygular, göz kapaklarımın aşağı inmesi benimse, durun inmeyin diye ricamla direniyorum uykuya.
genellikle iyi sonuçlar vermiyor, şahsımda.
dün 22 gibi uykum geldi. hadi uyumayayım. uyku düzenim bozulmasın didiydim.
al sana grip başlangıçı. boğazlarım yanıyor.