gözleri kapatınca; göz kapakları sanki yapışacakmış hissi bırakır. bir uyusam iki gün uyanmam diye hayal kurulurken, yine bir sebepten uykusunu tam alamadan uyanır veya uyandırılır, kişi. akabinde yine uykusuz moduna geçilir. *
benim için resmen olmayan bir gündür. yokum gibi davranırım sanki bedenim gider yapılması gerekenleri yapar beynim içinde değildir. her şey erkenden yapılır bitirilir eve koşulup yatılır.
suratta gevşeme, sarhoş misali hareketler.. uykusuz insanlar genelde gergin olsa da edindiğim tecrübeye dayanarak; daha anlayışlı, ne dense tamam diyecek halde olunuyor. dünyanın en olumlu, ılımlı insanı siz olabilirsiniz o anda.
umutsuzluk... hani o uykusuzlukla gelen melankoli varya iste o, ya da sabah az uyku ile gelen o melankoli. Gerci aynı sey ama... herseyden bıkmıslık, anlam vermeme, felsefe yapmaya calısıp sacmalama. belli bir dozdan sonra bagımlılık yapıp vaz gecememe. sabaha karsı elinde kahve ile uykusuz halde gün dogumunu izleme veya yagmuru dinleme. hersey olumsuz hersey bos. tüm umutlarımızdan vaz gectigimiz an. umutusuzluk sıcak bir dost gibi sana gelir, sen ise onu bir dost gibi karsılar sanki genede umut fakirin ekmegi misali birilerinin senin sessiz cagrının duyması icin bir umut beslersin genede ne gelen var ne giden... acar bir orhan veli okursun... *
gereksiz bir gülme isteği , hafiflik , bu kadar uykusuz kalabildiği için kendiyle gurur duyma , dayanabileceği son noktaya kadar o gün de uyumama , sonra yatıp Allah ne verdiyse uyuma gibi semptomların görüldüğü durumdur.
halüsinasyonlarla geçen ders saatleri, kan çanağı gözleri açık tutabilmek adına içiler zifiri kahve, nihayetinde seslerin giderek boğuklaşması ve birkaç saatlik bir kısa devre.