bir de üzerine sigara içiyorsanız bu hastalığın, işte o zaman vücudunuza en büyük işkenceyi yapıyorsunuz demektir. her ne kadar, ''ben sadist değilim'' deseniz de, malesef en kral sadistten daha sadistsinizdir.
islerinizin yogunlugundan dolayi eve tasidiginiz dosyalari okurken zaman gecip 3 oluyor, ula 8'de kalkacagim nasil olacak bu diye hesap yaparken artik bunyenin alismasi lazim, 2 haftadir boyle diye kendinizi teskin etmeniz ne yazik ki yeterli gelmiyor bu durumda. gozler artik kedi kukusu mu dersin, tavuk kloak'i mi dersin o moda girmis bir sekilde bilgisayar ekranina bakiyor, sinir katsayisi yukselmis en ufak stres aninda patlamaya hazir hale gelinmis olunuyor . hayir en kil oldugum nokta is arkadaslarinin ogle arasinda fosur fosur uyumasi benim ise cola kutusunu gozlerime dayayip uykumu acmaya calismam.. iste uykusuzluk boyle birsey herseye kil oluyorsun nihayeinde..
çözüm: *
yarım çay bardağı süte votka ilave edip, tamamlayınız, afiyetle içiniz. sadece bir bardak... süt votkanın içimini nasıl da güzelleştirir. göz kapaklarınız hafiften hafiften inecektir. * alkol karşısında, kız bünyesine sahip olanalara kesin çözüm.
eğer bir huysa güzeldir. Herkes uyurken ayaktasınızdır, onlar dinlenirken siz devam edersiniz. kendinizi eğitecek, yeni şeyler öğrenecek, yaşayacak daha fazla zamana sahip olursunuz. herkesin ben zaman bulamıyorum bukadar şeyi nasıl bukadar kısa zamanda yapıyorsun? tarzı sorularına gülüp geçersiniz. sanılanın aksine kilo almazsınız verirsiniz. çünkü o saatlerde can sıkıntısından yapılacak şey ararsınız ve dönüp dolaşıp bir şekilde sporunuzu da yaparsınız. her gün güneşin doğuşunu görürsünüz, izlersiniz. playstationda online nimetlerden yararlanır dünyanın öbür ucundaki insanlarla bi free4all yaparsınız.kesmez bidaha yaparsınız. saatleriniz online'da geçer aldırmazsınız sonuçta ne yaparsanız yapın kazançta olursunuz. saçmasapan ninja videoları izler ordaki hareketlere çalışırsınız, yavaş yavaş öğrenmeye başlarsınız. sizin için gün bitmez. aslında gün kavramı da yoktur pek tek bir günde aralıklarda uyuyormuşsunuz gibi gelir hayatınız. planlar yapar yeni alanlar konusunda uzmanlaşırsınız. kimsenin okumadığı kadar kitap okur, kimsenin bilmediği kadar çok şey bilir arada kafayı sıyırırsınız. kendinize tapmaya başlayıp megaloman olursunuz. kafeine bağımlı olmazsınız ama olduğunuzu sanarsınız. hep daha zinde hep daha enerjik olursunuz. ve daha mutlu... çünkü bilirsiniz ki sinirlenseniz üzülseniz bile gece olunca artık tamamen kendi dünyanızda kapalısınızdır. televizyonda hangi saatlerde nelerin olduğunu bilir arada onlara takılırsınız. resim çizersiniz, öyle bi takarsınız ki başladığınızda evi bile* zar zor çizerken mükemmel çizimler yapacak seviyeye gelirsiniz.gecenin tek kısıtlayıcı yanı herhalde müzik aleti çalamamaktır. sabahı aratan tek şey odur. yoksa gece güzeldir, sessizdir, sizindir. art arda gerilim\korku filmleri izler her filmdeki öğeye göre kendinizi hazırlarsınız. yok bir adamın tam zamanında telefonunun şarjı mı bitti?* hemen telefonunuzu şarja takar ertesi gün yedek batarya alırsınız. ablanızın telefonundaki alarm sinyali yaptığınız radyoaktif alarmla nasıl yataktan zıplayarak uyandığını izlersiniz, hatta bazen kameraya alırsınız şantaj yaparsınız. acıkmazsınız pek acıkırsanız da çay yapar onu içersiniz. farketmeden açlığınız diner. işe gitmek için hazırlanan anne ve babanın alarmının çalışını ama sürekli 5'er dakika ileri atılışını dinlersiniz. sadece aptallar 8 saat uyur kitabını herkesin görebileceği yerlere bırakırsınız.onların da yavaş yavaş uyanmasını sağlamaya çalışırsınız. çünkü fazla uyku bir nevi uyuşturucudur bağımlılık yapar ve kurtulmak zordur. sonucu da aynıdır, insanın hayatından çalar. ve diğer insanlar bu huyunuzdan nefret eder. aile üyeleri sürekli bak şu saatte uyuduğunu görücem işin mi yok yat uyu! tarzı cümlelerle sizi uyutmaya çalışır. herkes buna karşıdır. alışıldıktan sonra gözlerin altı da morarmaz. sonuç olarak güzeldir iyidir uykusuzluk. hayatının yarısını harcamamaktır. saatin ileriye değil geriye doğru saydığının farkına varmaktır. kısaca uyanık olmaktır...
vücut yanması, iştahsızlık, sigara içememe, depresyon gibi yan etkilerinin yanında bazen çakır keyif sarhoşluğu yaşatarak pençesine aldığı kişiyi eğlendirebilir de.
çekildiğinde sözlüğe girip saçmalanası hastalık.ne yapılırsa yapılsın tedavi edilmesi zor bir marazdır.psikolojiktir.evlenildiğinde düzeleceğini umduğum karakterdir.
uyku ölümün yarısıyla; uykusuzluk yaşarken ölmektir. başında, hoşuna gider insanın. anlamsız bir mutluluk kaplar içini, her ne sebepten dolayı ayaktaysa... bir şeyi yendiğini düşünürsün, bir şeye karşı koyduğunu ve onun karşısında hala dik durabildiğini. hele ki hiçbir iş yapmadan poponun üzerinde öylece oturuyorsan, uzun süre durmak daha da heyecanlandıracaktır seni. "uyuşmalı ve uyumalıydım ama ayaktayım!" dersin. neye, niye karşı koyduğunu bilmeden... her insan gibi vaktinde yatıp vaktinde kalkmanın sana hiçbir şey kaybettirmeyeceğini fakat bu yaptığının sana hiçbir şey vermediğini de bilerek... oturursun ya da işinle uğraşırsın, sadece uyumuyorsundur. tek bildiğin de bu olur zaten, algıların kapanır yavaş yavaş.
önce gözlerin çöker. bunu aynaya bakmadan da hissedebilirsin. sonra durgunlaşırsın. yürüyüşünde, duruşunda bir değişiklik olmaz ama bacaklarında adeta hidrolik sıvısı vardır ve sen ayakta durdukça, yavaş yavaş sızmaya, akmaya başlar. vücudun sanki içinde bir şeyleri eritiyor, ayakta durabilmek için mücadele veriyor gibidir; içinden bir şeyleri yakar. hafif bir sızı, her yanda bir ağrı hissedersin. net düşünemezsin, çünkü bu durumu yaşadığın süre içerisinde asla bilemezsin ne hissettiğini, sonradan belki anlıyorsundur. "ben öldüm" diyemeyeceğin gibi; uykusuzluk anında yaşadıklarını da bilemezsin, çünkü uykusuzsundur ve algıların açık değildir.
zaman ilerledikçe, söylenenleri de anlamamaya başlarsın. basit cümleleri dahi kuramazsın; cümlenin öğelerini sıralamayı beceremez, sana söylenenleri yorumlayıp anlayamazsın. duyduğun şey a harfiyse, beyninde yankılanır durur; a, a, a, a, a ve a... başka bir şey söylenene kadar, hiçbir şeyi düşünmeksizin a dersin kafandan, ne dediğini de bilmezsin.
bu entrynin devamını getirmeye engeldir uykusuzluk. yavaş yavaş mantıklı cümlelerinizi de alır elinizden.
son derece garip durum aslında. sizi bütün gün adete saykodelik havaya sokar. aslında anlatılmaz yaşanır bir durum bu. etrafa, çevrenizdeki kişilere bir farklı bakıyorsunuz yani ne bileyim garip geliyor hem saatler geçtikçe de azalma yok aksine artıyor ve kahve de artık geçirmiyor. bir bakıma sarhoş gibi oluyorsunuz abartırsanız.***
eğer erkek arkadaşınız asker yolundaysa normalinden çok daha sıkıntılı süren şey. bi an sanki dalar gibi oluyorsunuz ama yine uyanıyorsunuz. terlemiş vaziyette. bide sevgilinizle ya da başka birisiyle yaşadığınız bi rüya sahnesiyle gördüğünüz ve aniden kesiliyorsa bidaha hiç uyku tutmuyor. çok can sıkıcı bişey. allahtan yakında arkadaşlarınız varda gelip sizi yalnız bırakmıyorlar.