facebook sayfası uykusuz dergisi yetkilileri tarafından yönetilmeye başlandığından beri sayfada paylaşılan karikatürün dışında fotoğrafların, görüntülerin olması (https://www.facebook.com/....php?fbid=478026685656102 ) ve yorumlarda sayfa reklamlarının dolaşması ile kötü bir sosyal medya kullanımı sergileyen dergi.
sayfanın eski yöneticileri yetkili olmasa bile onlar tarafından yönetilmeye devam etmeliydi. samimi bir ortam kurmuşlardı sayfada. Güzel, güldüren yorumlar yapılıyordu. Nedense derginin sosyal medya yöneticileri, sayfanın yönetimini aldıktan sonra bu tür yorumlar rastlanamaz oldu.
Babanın akşam işten gelirken çikolata getireceğini bilirsin, zaman geçmek bilmez ya. Her dergiyi elime alışımda işte öyle bir heyecan kaplıyor içimi...
Sanki bu adamlar burada çalışmıyorlarmış da, her an çekip gidebilirlermiş gibi gibi her hafta göz gezdirip kontrol ediyorum işte. Sonra okumaya başlıyorum ama bir anda değil.
Gide gele, ara ara...
Bendeki de huy işte... Deli miyim neyim. *
bir ay önce falan bir görev gibi aldığım fazla güldürmeyen lakin son 2-3 haftadır çok çok güzelleşen dergi, bunu umut, ersin ve yiğit'i uzun zaman sonra aynı sayıda iş yapmışken görmem ve umut'un yazı yazmasına bağlıyorum
dün tüyap kitap fuarında tam kadro imza günü düzenlemiş dergidir. 2 tane poster imzalattım sadece imza atıp geçmiyorlar minik suprizler yapıp karakterleri de çiziyorlar. Gayet naif gayet düzgün insanlar özellikle iltem dilek cana yakınlığı kendine hayran bıraktırdı.
Fırat karikatürlerinin olduğu posteri isimsiz imzalattım gün gelicek çok işime yarıyacak on numara hediye olacak.
bu dergi ilk çıktığında okuyucusuyla iletişimi çok iyi olan, köşelerini yetiştiremeyenlerin 1-2 satır özür notu düştüğü samimi bir dergiydi ki zaten pek köşe yetiştirmeme durumu pek olmazdı.
ama artık hiç bir istikrar yok. her hafta en az 2 köşe yok. her hangi bir özür notu yok. bazen aynı iki çizerin birden eski köşelerini yayınlıyorlar. bence istikrar konusunda biraz penguen'den feyz almaları lazım.
zam konusuna gelince... bence zam kabul edilebilir. anormal değil. ama zam haftasında bile bu kadar boş bi dergi yapmak çok özensiz bi iş.
not:bu yazın başında duyurulan uykusuz yazın yapıl(a)maması ise bence büyük hayal kırıklığı.
akılları sıra dalga geçmeye çalışmışlar lakin gerçekleri yansıtmışlar.
o dalga geçtikleri de sadece ismail türüt falan değil. zira kendi oyunlarını, gezi parkı provakasyonunu görüp bu eylemci şerefsizlerin kurdukları barikatları bir taraflarına yerleştiren türk halkıdır.
türk milleti zekidir, onurludur. böyle şerefsizliklere prim vermez. tükürüğüyle boğar.
tayyip erdoğan mitingleri nin rüzgarıyla sönüp gitti doğal olarak bu dış mihrak oyunuda.
şimdi ben bu derginin 3 yıllık takipçisi ve okuyucusu olarak bir takım beğenilerimi ve eleştirilerimi yapma hakkını buluyorum:
kapak: özellikle son yıllarda siyasi ve toplumsal olayları gayet ironik şekilde kapağa yansıtmayı başarılıyorlar. 17 ocak 2013 tarihli derginin kapağında da fırat üniversitesi'nde yaşanan makam aracı skandalını ince görerek yansıtmışlar. diyebilirim ki her sayının en kaliteli esprisi kapakta yer alıyor.
ikinci ve üçüncü sayfa: siyasi ve gündemsel konuların olduğu sayfadır ki her halde çoğu okuyucunun en sevdiği bölümdür. özellikle bir şeyler duydum, uyuyun lan ve kaç yıl oldu bölümleri; türkiye'de her biri fıkra olacak olayları pek de mizah eklemeden sunar. zira her yeni gündem değme fıkralara taş çıkartır.
dördüncü sayfa: sanırım derginin en çok okunan yazarı olan umut sarıkaya'nın sayfası. en kötü espirisinde bile insanı güldürücek detaylar var. ama son zamanlarda şu olmaya başladı: dergiyi alıp heyecanla açıyorsun dördüncü sayfayı, bir bakıyorsun işimdeyim gücümdeyim yok. bu biraz mutsuz ediyor okuru.
beşinci ve altıncı sayfa: son zamanlarda oky ve memo tembelçizerin'in ortaklaşa yazdığı - çizdiği metin annesini arıyor çizgi dizisi var bu safada. ama gerçekten sıkıcı bir konu. 2-3 hafta okudum ve bıraktım. şu an sadece bakıp geçiyorum ve her sayıda erotik çizimler doduruyor bu çizgi diziyi. ya ne bileyim her hafta çıplak kadın mı çizmek gerekiyor. ben sevemedim, konudan uzaklaşmış sanki.
ayrıca bu sayfada normal şartlar altında bölümü var ki dergiyi daha da kaliteli yaptı bence. barış uygur'un kalemine sağlık, eleştiri ve ironi ne demek dersini veriyor resmen.
yedinci sayfa: usta çizer galip tekin'in sayfası. çizgisi de konuları da çok orjinal.
orta sayfa: alpay erdem, ersin karabulut, cihan ceylan ve iltem dilek'in karikatürleri ve yazıları bulunuyor bu sayfada.
alpay erdem ben köşesinde kendine özgü üslubuyla genelde döktürüyor. bazen de yazısının ortasına kamil seven adam iliştiriyor ki yemede yanında yat. ama şevki teyze'yi özledik.
sandıkiçi'nde ersin karabulut, genelde tespit üzerine yazıp-çiziyor. her şey bir yana adam zaten çizgisiyle bile okutuyor.
3 senedir bu dergiyi takip ediyorum ve hiç tereddüt etmeden derim ki bu derginin en istikrarlı iki çizeri cihan ceylan ve uğur gürsoy. her hafta, her karikatürü ince zeka ürünü.
vee son sayfa. artık uykusuz'un son sayfasıyla bütünleşen otisabi belki de derginin en kült karakteri. yılmaz aslantürk değişmeyen çizgi ve kalitesiyle her hafta okuyucuyu otisabi ile selamlıyor.
sonuç olarak bana göre şu an için türkiye'nin gerek kadrosu gerekse karakterleri gerekse güncel olaylara getirdiği yorumla en kaliteli mizah dergisi.