son zamanlarda umut sarıkaya'nın sırtlayıp çoştuğu dergidir,maalesef diğer çizerler hakkında o kadar iyimser olamayacağım giderek kötüleşiyorlar umarım 100.sayı ile beni utandırırlar.
genelde anlam veremedigim konulardan bahsetseler de ara sira guldurmeyi basarabilmis, geceler boyu calisip, terleyen, yagli sacli karikaturistlere sahip dergi. bazen guluyorum ben bu varos tiplere. iste ben buna gulerim. gulmek ve guldurmek paçoz tiplerin yapamayacagi bir istir zira. onlar hep yakinirlar, protesttirler, surekli fakir olmakla ovunurler. marjinallerdir. ama bu cocuklarda is var. afferin size, tuttum.
geç çıkma problemi ciddi bir hal almış, son bir kaç haftada iyice incelmiş, hepsinin üstüne ersin karabulut'u geçici olarak da olsa kaybetmiştir.
düzelir inşallah ne diyeyim.
ekleme: çok pis yanlış anlamışım. ersin sadece sandık içi'ne ara vermiş.
Penguienden daha iyidir, vesselam ordaki en iyi yazarlar kurmuştur.Umut Sarıkaya,Yiğit ÖZGÜR,Ersin Karabulut ve Barış UYGUR favorilerimdir,bu hafta ersin abimiz ara verecem dedi buda Leman ve Penguini denememe yol açabilir bide vedat özdemiroğlu var azizim bakın okuyun yazılarını komik herhangi bi unsur yok,mizahi bişeyde yok,sıkıcı,çok banel bi köşesi var her hafta okuyorum ha gayret belki bu sefer diye ama bi kere denk gelmedim sorun bende mi ondamı,kimde bilmiyorum?
bunu yazmazsam çatlayacam artık. efendim bir zaman önce bu derginin çizerleri, yazarları geldiler boğaziçi üniversitesi'nde bir söyleşiye, bizde koştuk gittik haliyle, bi dünya gözüyle görelim, bir iki kelam edelim diye neyse efendim. soru cevap şeklinde ilerlerken sohbet, mizah dergisi okuyan canların hem fikir olacağı, ama diğerlerine göre çok sikko bir problem olan orta sayfa sorununu söz alıp dile getirdim. efendim bilmeyenleriniz için açıklayayım, bu dergiler bildiğiniz gibi ya otobüste, ya tuvalette okunuyor, e bizde bu dergiyi ikiye katlayıp her sayfasını ayrı ayrı okumayı seviyoruz, işte bu ahval ve şerait içinde, haliyle orta sayfanın tam ortasına gelen yazı ve karikatürler için çarşaf gibi açıp okumak gerekiyor dergiyi. evet sevgili sözlükçü sikko geldi sana da bu sorun ama kaç insan telef oldu dergi okuyacam diye bilmiyorsun. neyse efendim söz istedik medenice anlattık meramımızı tahmin ettiğiniz üzere onlara da pek bir sikko geldi. pek sallamış görünmediler neyse sorular cevaplar devam etti, güldük, eğlendik, geçti bitti. ancak o günden tam 2 hafta sonra derginin tam ortasında hiç bir yazı ya da karikatür yoktu düzen ona uygun olarak kurulmuştu ve izleyen haftalarda bugüne kadar bu düzen devam ediyor hala. işte sevgili uykusuz okuru, bugün bir tuvalette, bir otobüste dergini 2'ye katlayıp okuyorsan, bu benim ilk bakışta sikko gelen ama sonra düşününce pek bi güzel oldu diye iç geçirten bu girişimim sayesinde oldu. kıymetimi bilin olm. bu da türk mizah tarihine armağanımdır.
bağımlısı olduğum mizah dergisi. uğur gürsoy'un yiğit özgür'ün ve umut sarıkaya'nın derginin sevilmesinde çok çok büyük etkisi olduğunu da düşünmekteyim hani. ah bir de tembellik etmeseler her çarşamba aksatmadan çıkartabilseler de perşembeye kaymasa derginin çıkışı. bunlar nasıl uykusuz yahu? *
"biz öyle pek konusmayı becerebilen tipler değiliz. en iyisi siz sorun biz cevaplayalım."
soruların yüzde yetmişini umut sarıkaya kalanını ise fırat cevapladı. ender, emrah ve adını su an unuttugun diger çizer hava almaya gelmişler sanki izmir'e. 2 saat sürmesi gereken konferans 1 saat sürdü. yine de ekibe teşekkürler.
en çok satan mizah dergisi. burada tamamız. sorun yok. para bok. ama iş bilinci, okura saygı yok.
tamam lan ben de gencim. biraz küçüğüm sizden ama bilirim kana işleyen üşengeçliği. uyumak göt büyütmek varken iş yapmak adama koyar. hem son dakika ne güne duruyordur. şevki abi balonları yazdırmak için beklerken çizittiriverirsin boktan bir şeyler. her hafta böyle nasılsa. alacak salak okur eli mahkum. komiksiniz zaten di'mi? oh işler kebap.
vallaha sinir oluyorum. birinci yıl eki nerede diye kulaklarına bağırasım, çarşamba yazan dergi niyçün perşembe bile zor çıkar diye ram uykularında bağırarak uyandırasım var. oğlum siz manyak mısınız? az çalışın lan.
tamam ben salak bir yazarım diyelim. uludağ sözlük gibi boktan bir sitede yazıyorum. büyük ihtimalle takip ediyorsunuzdur sözlükleri. o kadar boş vakit geçmez zaten. tamam beni siktiret. lan ekşi sözlükte de durum bu. bu tembelliğiniz vurgulanıyor hep.
hakkımı kişisel olarak helal etmiyorum.
"daha da almam" diyemem. alıcam her hafta. bağımlılık olmuş biraz ama en azından doğru dürüst işi hakediyorum.
3. sayfada dünyanın en duyarlı insanı olarak "bir şeyler duyan" fırat budacı niye dur demiyor bu duruma. sizden diye mi edebi bir yazı döktürmüyor bu durumla ilgili. sonu etkileyici biten.
uykusuz yazar çizer takımı lafım size: "adam olun."
