süperdir, gazete okumayı bırakıp hayatı üzerinden takip ettiğim dergidir.
ayrım yapmak istemiyorum ama ersin karabulut adlı herif için özellikle aldığım dergidir. ersin, sana sesleniyorum, kendini doğru dürüst çiz lan, tipini sktiğim. her karede başka bir adam, ne o öyle?
3. yıla özgü olan alpay erdemin film eleştirileri yarmıştır. çok çok güzeldir. keşke nefret etmese de yazsa her hafta diye derin düşüncelere itmiştir insanları.
3. yaş günü özel sayısını okumaya kıyamadım, bir hafta beraber yaşadık onunla, gerçekten bir okur olarak benim gönlümü aldılar bu sayıyla, devamı da güzel olur inşallah.
3. yıl özel sayısında sıkça sorulan sorular köşesi çok güzel olmuş.
--spoiler--
Amatör sayfasına çizdiklerimi nasıl gönderebilirim?
-Öncelikle muhtardan iki adet fotoğraflı ikametgah alın, o ikametgahları kaymakamlığa giderek apostel tasdik yaptırın, kısa özgeçmişinizle beraber bir zarfa koyup zarfı bir şişenin içine koyun ve denize bırakın. Daha sonra yazıp çizdiklerinizi çarşamba akşam üzeri getirebilir ya da postayla yollayabilirsiniz. Elektronik postayla biraz zor oluyor onu söyleyeyim.
-Olmaz. Yahu lokantada yemeği beğenince gidip mutfakta yemeğin başında bekliyor musunuz? Ya da bindiğiniz şehirlerarası otobüste ikramı beğenince şoföre "Ben de sizinle bir süre syahat edeyim, Malatya'dan Kütahya'ya, Bilecik'ten Nardin'e öyle gezelim beraber" diyor musunuz? Öyle sanırım ki demiyorsunuz. Hayır biz kendimiz değil sizi düşünüyoruz zira iki gün üst üste dışarı çıkmadan, dur durak vermeden çalışırken en az %30 oranında insanlıktan çıkabiliyoruz. Bizi öyle görmenizi istemeyiz.
-Hayır, hepimiz kanlı canlı insanlarız, bildiğin metabolizmamız var, karikatür karakterleri değiliz yani. Sakın ola ki bunlar çizdikleri gibidir diye düşünüp kafamıza çizgi filmlerdeki gibi örs falan atmayın, çok acıyor.
--spoiler--
ender yıldızhan'a tekrar kavuşturmuş dergidir. umarım sırf 3.yıl sayısı için teşrif etmemiştir kendisi dergiye. hep olsun lan. çok sevindim harbi sabah okuyunca. ayrıca engin günaydın da yer almıştır 3.yıl sayısında. derginin ilk sayılarında hiç gülmemiştim ama bu sayıda nedense güldüm yazısına. harika bir sayı olmuş. yiğit özgür'ün şu uzun hikayesine de ayrı bir dikkat çekiyorum.
bu sayısını okumaya kıyamadığım dergi. 1. yılını kutladıkları dönem geldi aklıma. küçük bir yazı yazmışlardı dergiye 1. yaş özel hediyesi çok yakında diye. yaklaşık 3 hafta falan yayınlandı bu yazı. sonra unutmuşlardı, unutturmuşlardı. aslında unutturmadılar da neyyyse.