onca yazar çizer varken ilk önce otisabiye odaklandığı yetmezmiş gibi bir de direk maceranın son karesine mıhlanıyorsa sokağa bile salınmaması gereken insan.
her uykusuz severinin zamanla vazgeçtiği eylemdir, çünkü olaylar konular durmadan tekrarlanmaktadır. bir süre sonra insan yeni bir şey bulamaz yılmaz abimizin sayfasında. ama her daim komiktir güzeldir.
genellikle kişinin bu dergiyi aldıgında ofisine,okuluna,evine gidene kadar içini açmak için 2 elin kullanılması zor gelmesı veya 2 ci elin kitap,defter,canta ya da evrak cantası tutması nedeniyle hedef notasına yururken ılk once kapak esprisini okuyup ulasması en kolay oldugu icin arkadaki hikayeyi okur aynısı penguen'de erdil yaşaroğlu'nun komikaze adlı bolumu ıcınde gecerlidir.
otisabi'yi okumak değildir aslında o uykusuz okuyucusunun yaptığı. otisabi'deki çizimlerde tekrar çıplak bir hatun olup olmadığını kontrol etmektir. otisabi'nin maceraları o kişiyi ilgilendirmez.
aldığınız zaman içinde yoldaysanız sayfaları çevirmek, açmak, katlamak çok uzak, çok zor gelir; kapaktan sonra direk arka sayfayı okursunuz.yanınızdaki teyzelerin, amcaların pis pis bakışlarına da maruz kalıyorsunuz.artık alışkanlıkta oldu 'otisabi'siz başlanmıyor uykusuz'a sanki.