oyle anlardır ki insan oracıkta uzanabileceği bir yer bulsa yatar uyur ve anın tadını çıkarır.
ör:
- yağmur yağmaktadır, hava ne soğuk ne sıcaktır, serin ve sakin bir hava vardır. yağmur sesisin hafif tıkırtılar ve şırıltılarla duyulabilceği cam kenarı bir yerde mevsimlik bir battaniyeye sarılıp gelen bu sesler eşliğinde uyumanın tadı hiçbir uykuda yoktur.
sabaha karşı uyanıp daha çok erken olduğu görüldükten sonra tekrar uyuma anlarıdır. yatak sıcaktır, yorgan yumuşacık.. insan kişisi de gerine gerine uyur. *
Uyanmak zorunda olmadığınızı bilerek dalınan bir uykuda yüzünüzü ısıtan güneş ışınları ve balkonunuzda öten kuşların sesleriyle gözünüzü hafifçe açtığınız ancak gerilerek tekrar gözlerinizi kapattığınız uykudur. Bunun dışında gün içinde yapılan yarım saatlik şekerlemeler tadından yenmez.
sabaha kadar ödevi hazırlayıp yada sınava çalışıp gün içinde sınavdan veya dersten sonra eve geldiğinizde uyukladığınız an dünyalara değişilmez. dünyanın en tatlı uykusu budur kaç saat olduğu farketmez. en acı uyku da sabaha kadar çalışıp dersten önce bi kaç saat kestireyim diyerek yatılan ve sınava derse gidemediğiniz uykudur...
gün boyunca saatlerce abzürt bir işi halletmek için koştura koştura uzun bir gün geçirdikten sonra eve gelinir, tv açılır ve keyifle seyredilir, 10-15 dk sonra yavaşça bastıran yorgunluk ve hemen sonrasında gelen uykunun tadı fıstıklı lokumda bile yoktur.ancak yatağa gitmek, tuvalete gitmek vb sebeplerden dolayı yer değiştirirseniz bu uyku %80 ihtimalle kaçıyor sakın denemeyin.
bir önceki gece banyo yapıp , nevresim takımı yeni yıkanmış ve mis gibi kokmakta olan çok soğuk bir kış sabahında kaloriferin sabah 06:30 'da yakılmasıyla ılınan ev sıcaklığının kişiye kendini hissettirdiği 08:00 suları.
zaman zaman cennette ruhun huzura erişmesi bu mudur diye düşündüğüm andır zira bu huzurun sonsuza dek sürmesini isterim am ma gel gör ki telden çalan çi çi çi çik lerin ötmesiyle cennet yolculumun sona erişinin sinyallerini de almış olurum. öyle bir andır.