- eğer evrim teorisine inanıyorsanız, açıklaması şu şekilde de yapılmaktadır: çok çok eski çağlardaki atalarımız, tehlikelerden korunmak amacıyla ağaçların yüksek dallarına ya da kovuklarına kurarlardı evlerini. ve onların uyurlarken, uykularında düşme korkusundan ötürü nesiller boyu aktarılacak şekilde dna'larına kodlanan bir reflekstir bu.
- eğer evrim teorisine inanmıyorsanız, inanmayın bana ne.
jack london, ademden önce adlı kitabında bir açıdan mantıken ele almıştır bu hissi. öncelikle, yazar evrimi savunur. london'a göre atalarımız tehlikelerden(hayvanlar gibi) korunmak amacıyla uyuma eylemini ağaç dallarında gerçekleştiriyordu. ancak uyku halindeyken aşağıya düşenler ama bir şekilde 'son anda da olsa' kurtulanlar oluyordu ve bu düşüş şok etkisi yaratıyordu, böylece bu refleks( ya da içgüdü işte neyse) kurtulan atalarımız tarafından genlerimize işledi. kurtulanlar diyorum, çünkü neden, kurtulanmayanlar bunu bize aktaramadılar, çünkü öldüler. o yüzden hiç 'tam olarak' düştüğümüzü görmeyiz.
bazen de tam uykuda olmadığında meydana gelir. uzandıktan bir süre sonra uyumuşsundur ama tam uyku değil uykuya dalma gibi bir şey. o sırada düşüyormuş hissi ve buna tepki olarak aniden sıçramaya sebep olabilir.
uykuya daldiğinda solunum ve kalp atişinin yavaşlamasi sonucu beynin vucudun fonksiyonlarini yitirdiğini , yani bi bakima öldüğünü sanıp vücuda sinyal göndermesi sonucu olusan hismiş. (bkz: dr.gregory house)