tam uykuya dalınmıştır ve bir rüya başlar bir uçurumun kenarına usulca yaklaşıyorsundur bir anda sıfır noktasına gelirsin ve düşersin sıçrayarak uykudan uyanırsın işte o an ''oh gerçek değilmiş'' der hayıflanarak uyku sersemi uykuna devam edersin.
fi tarihte, bir televizyon programında adını hatırlayamadığım bir psikolog anne karnındayken düşük tehlikesi atlatan insanlarda bu tarz rüyaların görülebileceği tezini ileri sürmüştü... *
evrimle ilişkilendirilendir.rivayete göre eskiden atalarımızın ağaçta uyumasından kalan ve onlardan bizlere bugünlere kadar aktarılan bir düşme korkusudur.
bu durum rüyadan çok bir his gibidir.
bunun sebebininde atalarımızın ilk çağlarda yırtıcı hayvanlardan korunmak için ağaç tepelerinde uyuması sırasında ağaçtan düşmeleri ve binlerce yıl boyunca bu hissin genlerimizde taşınması gösterilir. **
edit: televizyona takılınca aynısı bi üste yazılmış ama neyse.
Lucid dreaming'e giriş olarak kasıtlı kullanılan bir teknik olmakla beraber kişinin yakın zamanda herhangi bir sebepten dolayı stres altına girmiş yada bilinç altıyla ilgili çok önem farzetmesede o süre zarfında bir karışıklık olduğuna dalalettir.
Genelde bunu gören kişi gördüğü sırada ya yataktan düşüyordur ya da rüyada yaşanan bilinçsiz kasılmalar nedeniyle yatakta sıçramış haldedir.-Aniden uyandığınızda fiziksel olarak düşersiniz.Sizi uyandıranda bu düşmedir aslında.
14 yaşına kadar nerdeyse her gece yatağında sıçrayan ve çoğu zamanda uyanmayıp sayıklayarak uykusuna devam eden yazar bildirdi.**
rem uykusunun ilk on beş dakikalık safhalarına denk gelen, strese yahut hislerdeki ani değişimlere bağlı olarak meydana geldiği düşünülen rüya halidir, fakat zihin rem uykusunda olduğundan yani hali hazırda tam bir uyku aşaması olmadığından, zihin genellikle uçurumdan düşmek olarak görülen bu rüyada daha keskin hisseder görülen ilizyonu.
eğer bu uçurumdan düşme sahnesi derste uyukladığınız sırada gerçekleşirse * tüm sınıfın size bakarak "deli galiba " demesi içten bile değildir.derse giren hoca ise size bakarak ders anlatmaya devam eder.
Hemen hemen her insanın çocukluk döneminde tecrübe ettiği bu rüya ile ilgili pek çok hipotez vardır. Bunlardan bir tanesine göre atalarımız zamanında ağaçlarda yaşadığından ve ağaçtan düşmenin sadece fiziksel travma değil, aynı zamanda yırtıcılara da maruz kalmak anlamına geldiğinden; bu riskin oldukça spesifik bir fobi olarak genlerimize ya da sosyal bilinçaltımıza işlediğidir. Şahsi görüşüme göre fazla muhtemel bir sebep olamaz, ama yine de bir önesürümdür.
Geçenlerde başıma geldi bu olay.
Düştüğüm yer ise bir köprüydü.
Köprü dediğime bakmayın öyle kısa bir yer 15 20 metre uzunluğunda bir köprü.
Bu köprü benim her gün kreşe giderken geçtiğim bir yerdi.
Bak gene hatırladım küçüklüğümü.*
Bir gece uykuya dalmışım mışıl mışıl derin bir uyku ama.
Birden rüyamda bu köprüden aşağıya düştüğümü fark ettim.
O an içinizden bir şey kopuyor sanki bir şeyler oluyor anlatamadığım.
Hatırladım da gene o köprünün altından geçen akarsu çamur rengindeydi yanlarında da sazlar vardı.
işte bu ortam ürkütmüştü beni.
