Bazı şeyler sonsuza dek sürmüyor ne yazık ki.
Bu da öyle oldu...
Hiç bitmesin isterdim ama bitti işte.
Şimdi yaşadığım mutluluklardan daha büyük bir boşluk kaldı içimde.
Çoğu zaman aklıma geliyor, çok da özlüyorum.
Ama bir kere bitince bir daha eskisi gibi olmaz biliyorum.
Bazen arayıp sesini duymayı öyle çok istiyorum ki...
Ama yapmıyorum bunu.
Büyük sevgilerden sonra ya büyük kavgalar ya da büyük suskunluklar olur.
Ben büyük susmayı seçtim.
Belki de hayırlısı böyleydi ve böyle olması daha iyiydi.
Napalım kısmet değilmiş.. .
Siz hiç içinizden ağladığınız mı?
Hani ağlarsan rahatlarsın derler ya, içinize ağlayınca öyle olmuyor işte...
Boğazına bir şeyler düğümleniyor, yutkunamıyorsun.
Bir şeyler anlatmak istiyorsun, ama konuşamıyorsun.
Eğer konuşmaya başlarsan sesin titreyecek, hıçkıra hıçkıra gözlerin de ağlayacak; biliyorsun...
Zor be kardeşim...
Yaşaması ayrı zor, anlatması bir başka zor.
Diyor ya hani Neşet usta "uyku girmez gözüne, gönlü viran olanın'', yemin ederim girmiyor...
Aklın dolu, yüreğin taşıyor.
Anlatsan eksik kalıyor, sussan olmuyor.
Seviyorsun, özlüyorsun, söylemek istiyorsun ama yapamıyorsun.
Çünkü bunu yapmak için hiçbir neden, hiçbır bağ kalmadığını görüyorsun...
Dualar kardeşim, dualar...
Her zaman olduğu gibi uykuyla aranda dualar kadar mesafe var.
Bir zamanlar onsuz bir dakika geçmesin diye dua ederken, daha sonra aynı kişiyi unutmak için her gece dua ediyorsun...
Uyumuyorsak bir nedeni var.
Ne diyelim, Allah gönül rahatlığı versin...