Ben bu aralar çok deli uyanıyorum. Uyanır uyanmaz ya kapıya sarılıyorum ya da evin içinde yürüyor oluyorum. Çok değişik lan sonra kendi kendime dur diyorum. Balkondan kendimi atmasam bari.
Olmayandir. Uyudugum an ya da uyandigim an aslinda yok benim icin. Daha dogrusu bazi zamanlar ne uyuyorum ne uyaniyorum. Asla kesintisiz bir uyku yok. Ve ne zaman uyumusum ne zaman uyanmisim bunu bilemiyorum. Mesela tirnaklarimi keserken uyuyakalmis oluyorum. Gece bir bakiyorum uyanigim ne zaman uyudum? Ssdece tahmini olarak tirnaklarimi keserken diyebilirim. Mesela biri bir sey anlatiyor. Dinliyorum anliyorum ama o sirada ayni zamanda uyuyor oluyorum fakat uyandigimda aslinda hic uyumamisim gibi cevap veriyorum. Gece bazen birileriyle konusmus oluyorum. Sabah yasismalari goruyorum. Aslinda bu ne uyur gezerlik ne de uykusuzluk. Aslinda bu ne uyumak ne de uyanik kalmak. Iki gece hic uyku uykuya dair bir istek de yok. Ucuncu gece minik bir bayilma ani var. Sosyal yasami olumsus etkiliyor. Mesela iki gece ust uste takildigin senin gunduzleri uyudugunu dusunen biri ucuncu gece sana ulasamiyor. Ya da senin geceleri uyudugunu sanan biri senin gunduz uyumani garipsiyor. Kimseye de anlatamiyorsun. Aslinda uyumuyorsun. Uyanik da degilsin. Sadece sosyal reflekslerinin dustugu anlar var. Sen de bunu anlasilir olmak icin uyku olarak tanimliyorsun.
Her gün geç yatmama rağmen, her sabah erkenden kalkıyorum sırf ondan mesaj var mı diye bakmak için.Ama yok be kardeşim mesaj falan yok.Hiç bir şey demeden gitti.Seni istemiyorum bile demedi, sadece çekip gitti.işte bu yüzden her güne kötü başlıyorum ve içimi tarif edemediğim bir hüzün ve hırs bürüyo.