çalışan insanlarda tatillerde ve hafta sonlarında görülür. her sabah 5 dakika daha uyumaya çalışırken tatilde sabah o saatte uyanılır ve bir daha uyumak biraz zor olur.
sadece ve sadece çok büyük bir derdim varken ya da aşık olduğumda başıma gelen olaydır. ikisinde de uyanınca ağlanır. o yüzden benim için iyi bir şey değildir.
ama genelde daha uyuyacak vaktin olduğunu görmek açısından hayata dair sevindirici bir detaydır. tabi genelde!.. genellemeler her zaman gerçeği yansıtmayabilir.
sabahın köründe apartmandaki bütün zilleri çalıp kim o diye sorulduğunda ''elehtriih'' cevabını aldığım elektrikçi amca yüzünden bugün gerçekleştirdiğim eylem. bütün gün sürecek bir asabiyete sebep verebilecek türden acı bir durum haline gelebilir bazen.
gidilecek yer için saat kurulur yetişilsin diye sabah * erken uyanıldı bir beş dk yatakta oyalanır *yavaş yavaş hazırlanılır *aman biraz oturayım denir kahvaltı yavaş yavaş edilir *sonuç itibariyle geç kalınır yani neymiş tam vaktinde kalkmak en iyisiymiş hatta birkaç dk geç kalkıldığı zaman yetişme şansınız daha yüksek onuda söyleyeyim.
bir ben var, 15 dakika daha fazla uyumak için okula gitmeyen;
bir ben, alarmdan 2 dakika önce uyandırılınca katil olan.
ben ki, aşık olduğum güzel sabahları uyku sevdasından göremeyen,
aslında, karşı değilim doğaya, börtü böceğe, dala ağaca. hatta severim yeşili. taparım doğaya. ama sen, inan düşmanımsın artık.
lanet olası kara sinek!
öylesine güzel olabilecek bişey bu gereken saatten önce uyanmak.
lan herşey bi yana, bilirsiniz belki; sinekleri perde üzerinde öldürmek daha kolaydır. iki saat bekledim perdeye konsun diye. bi yere konduğu da yoktu zaten şerefsizin. neyse geldi kondu. perde de tül perde işte. bizim apartmanın karşısında da benim odayı rahatlıkla dikizleyebilecek 5 tane apartman var. e ben de öyle pijama falan seven bi insan değilim.... öhm. diyeceğim o ki? ben o perdeye o şerefsizi öldürme hırsıyla saldırdığımda gören olmuş mudur lan beni?