gece karsısında cerezle ıyı gıden program. adamda ses de var elvis parcalarını süper söyluyor. yalnız o lavaboda etrafa su fıskırtması, yüzünden sular damlarken elleriyle silmesı, elini hiç sabunlamaması(1 kucuk damla alıyor sabundan, köpürtmeden duruluyor)sinir bozucu, takıntıları uyandırıcı. sabunla şu elini kardeşim. bir de aynayı su izine boğma, temiz ol, sakin ol. her gelene de yavşama karizman yerle bir oldu, farkında mısın?
özgünlüğü ve sıradan talk show anlaşını kıran; değişikliğe açık ancak bazen tahammüllü de olabilenler için, yüksek temposu ve (bkz: serji)nin harika performanslarıyla gülüp hayran kalacağımız, izlediğimiz onca zırva programların sabrına ve çılgınlığına binayen şans verilmesi gereken ve eminim ki yakında yıldızı parlayacak programdır
not: sözümü ger alıyorum.. artık kelimenin tam manasıyla zırvalık.
stüdyosunun küçüklüğü,arkadaki insanların ne yaptığının belli olmadığı,rejisininde yetersiz kaldığı,bar ortamı denilipte talk show'a geçilien başarısız bi program..ayrıca prodiksüyon her hafta saçmalıyor..ama serhat mustafa kılıç(serji) seni daha iyi yerlerde görmek istiyorum...
formatını anladıkça daha keyif alınan program. hele ki köfteci kadir** gibi sohbeti güzel konuklar katılınca serji'nin performansı daha da bir artıyor. program cuma gecelerini daha da bi şenlendiriyor. ancak anlamadığım konu bar havası vermek için program boyu arkada takılan kalabalık gerçek mi yoksa hepsi figüranlar sınıfı mı. bunu tam anlayamadım.*
şafak bakkalbaşıoğlu'ndan yaratıcı bir iş daha.. dün gece izlediğim yarım saatten çıkarımım; türk televizyonlarında alışılagelmiş vasat tolk şov tipi bir programdan en az üç kol boyu önde olduğu.. televizyon için bu gibi yapımların öneminin kavranarak, gerek yapımcı, gerekse kanal ayağında cesaretle işin arkasında durulması gerektiğini düşünüyorum bizzat ben kendim olarak şahsen.