'atatürk'ü aşşağılamaya çalışan nice insandan sadece birisiymiş onu görmek yetmediği gibi, atatürk üzerinden toplum eleştirisi yapılan bir yazıda bile sadece başlığa takılarak algıda seçiciliğini ve aslında belkide o 'ortada' yazan uzuuun kısmı kabullendiğini görüyoruz.
sorunlara kendi aklı ile çözüm getirmeye çalışan bir insandır. akıldan başka rehberi yoktur. bir de aklın doğurduğu bilim... öyle tarih arenasında bir dönem boy göstermiş ve perdeden çekilip gitmiş insanlara takılıp kalmaz. o tarihi sadece ibret alınacak bir bilim dalı olarak görür. iskenderler, cengizler, fatihler, napolyonlar, sezarlar, rüstemler, alparslanlar... vs. onun gözünde tanrı değildir. onlara aşk derecesinde bağlı değildir. ara ara onlara karşı bağlılık yemini tazelemez. onları tarih sahnesinde bir dönem oynamış (hakları var iyi oynamış...) aktörler olarak görür.
ağlamaz.
öyle tarih arenasında bir dönem boy göstermiş ve perdeden çekilip gitmiş insanlara takılıp kalmayan. o daha çok soros amacanın oluşturduğu genç siviller ile tarih yazmaya çalışan bir feylozoftur vessellam.
birazdan arkadaşları da gelir yardıma: " şöyle iyi yazardır, böyle ayar verir..." tadında destek mesajları yazarak büyük feylozofmuzu kant'ın kendi aklını kullanan soros destekli genç sivilini göğe çıkarırlar. ha haluluya ha halaluya...
öncelikle ağlamak noktasına takılmasını (bkz: atam atam diye diye aglamak/#4148313) ile açıklamak gereken kişi. asla ama asla tüm bunlara patlak veren (bkz: mustafa kemal ataturk/#4148228) yazıda ortadaki kısma takılmamıştır. işte hayret verici olan budur. ad önemli değildir. bugün mustafa kemal olur, yarın bülent ecevit olur. önemli olan sonuçtur ve içinde yaşamaya çalışılan ülkenin özetidir. ama sanırım kendisi için bu önem taşımıyor. çünkü o orada sadece bir isme takılmış ve hemen oraya odaklanmıştır. madem bazı konularda yemin etme gibi gerekliliği yoktur (ki birşey adına yemin tazelemek cümleside çok komiktir) çamur atma, dalga geçme ve sindirememe gibi gereklilikleri hangi akıl ve mantık çerçevesine sığdırıyordur? merak edilende budur.
aksam aksam 'lan kime salca olsamda sükse yaratsam, söyle herkes beni konussun, kahraman ilan etsin ' diye monitöre kafa atan bünyelerin saldirisa ugrayan yazar.
"bugüne kadar dünyaya gelmiş en insanüstü kişiliktir kendisi. hakkında yazmaya başlarken bile cümleleri bir araya getiripte doğru düzgün konuya giremediğim atamız, yüce insan. kendisine o kadar şaşırıyorum, o kadar anlamak istiyorum ki..." cümlesini okuduktan sonra sanır ki o gençliğin düşüncesi. o sadece bir kişinin düşüncesidir. ayrıca bugün cumhuriyetin emanet edildiği ve o cümleyi yazan aynı genç yazının devamında acaba ata'ya özlem mi duymuştur, kurulan ülkenin bugünki halini mi eleştirmiştir yoksa c hiçbiri midir?
kemalistlere, ataturk'e dedikleri icin cok kizdigim yazar. bulunca tekme tokat dalmak istiyorum, bir de beddua yolluyorum; basur olursun da , ameliyatina zenci doktor girer insallah. *
savunma mekanizmam devreye girdi, kufredecektim ama beddua edeyim dedim.
kendisi geçenlerde yine büyük önder hakkında atıp tutarken, götüyle güldüğünü söylüyodu.
aynı organıyla da düşündüğünü özel mesaj yoluyla iletince şikayet mi ne etmiş, 7 gün vermişler sağolsunlar yeni çıktım.
hala arkasında olduğum konu ise uvjb'nin "işsiz" bi insan olduğudur.
saracak yer mi aramaktadır bilinmez ama, bu gidişle kendisine saracak insan sayısı artacaktır.
işi gözü bağlı olanların gözünü açmak. her açtığı göz için prim alıyor. hayır merak ediyorum amerika'da doğsaydınız deli bir washington hayranı mı olurdunuz? veya fransa'da doğsaydınız napolyon aleyhinde konuşan herkesi işsiz diyerek mi akıllandırırdınız?