minicik sanıyordum kalbimi
ellerim kadardı sanki..
lakin bir gün onu tanıdım
ansızın değişiverdi hayatım...
nasıl olduğunu anlayamadım bile
kapıldım onun neşe seline...
o olmadan yaşayamaz oldum, onunla varoldum...
lüzumsuz insan kalabalığında gerçek dostu buldum...
işte kalbimin ihtiyacı olan buymuş, anladım ki
kalbim ellerim kadar küçük değilmiş..
soyut sanatla uğraşmaktan başını kaldırdığında
orada gerçekleri betimleyen bir şair göreceksin
sadece devinimli iç dünyayı değil
yaşamı da anlatan bir şair bu
aşkı, umutları ve geleceği
lümpen insanlardan ayrılmış
parapsikolojiyle uğraşan entel bir adam
elit bir insan aynı zamanda
ne yazık ki bu aristokrat bünyeyi
gören herkes kıskanıyor ve saldırıyor
umursamaz bir edayla
en iyi sen anlayacaksın onu ve en nihayet
nikahınızı kıymaya gelecek izzet altınmeşe *
fıttırdım başka sözlükte attım kendime uludağ sözlüğe tamam dedim işte burası allahım şükürler olası
meğer varmış burda da bir seri eksi oy veren i.ne of dedim buldum yine rezalet oldu bu akrostiş biliyorum gerisini koyveriyorum allahım bitse de kurtulsam nerden bulaştım bir anlasam ah işte bitti benden bu kadar.
s u p e r m a r i o
u p e r m a r i o s
p e r m a r i o s u
e r m a r i o s u p
r m a r i o s u p e
m a r i o s u p e r
a r i o s u p e r m
r i o s u p e r m a
i o s u p e r m a r
o s u p e r m a r i
mulayimdir benim nickim
uzata uzata yazarim ben
lale devri cocuklariyiz biz
anamur muzu değiliz arkadaş
yaprak sarmayi sevmem seveni de pek sevmem
incir in kurusu makbuldur
marulun ise mar ulmayani
maruldur hayatın anlamı isyansız gizli tarlamda... lahana seyrediyordum sabahtan akşama ibnemiydim neydim, bilmiyorum. sonra, gördüm onu komşuda tarlasında parlıyordu kusursuz ramak kalmıştı onu koparmama 0 çektim her yaklaşmamda kusursuz birşeydi bu marul ektim kendi tarlama...
maviydi senle tüm geceler; artık siyah bile değiller. renkleri kayboldu, sensizler, mağlubiyet var değişmezler. eğer "pes! dinliyorum" desen de, lal oldu dilleri, sessizler. anlatamam ki ben bile sana, taburcu oldu tüm o kelimeler...
manyaklaştım artık ben, ilginçliklere doğru koşuyorum. lüleburgaz'a gidiyorum ruyamda, işaretler görüyorum banyomda. saati gösteriyor fayanslarım, tarihten beri duştayım. roketatar lazım bana aslında, 0 kadar buldum bakkalda. kıpraşıyor sanki fayanslar, erkeğim lan ben dallamalar.
lavanta kokula içinde
uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında
cephede savaşırken bile
kirli çamaşırların ortaya çıksa bile
yalandan korkmasan bile yalandan korktugun kadar
susuzluk cektiginde
ter attıgında
riyakarca davranmanı saglasa bile
için için yansa bile bagrin, cigerin
külot dahi alacak paran olmasa
evrende ki en iyi şeydir stresini atmana yardımcı
mmm nefis kokuyormuş bu yemek, işim yok, kapıp geleyim bir ekmek. lezzetli görünüyorsun portakallı ördek, isterdim seni ellerimle yemek. suratındaki ifadeye kurban olayım, tabak geldi, hemen tadına bakayım. reçel kadar tatlıymışsın sen, 0 lira vermeden açlığımı kesen. kabuğunu soyacağım şimdi portakalının enfes bir yemeksin sen canım.
cehalettir tahammülsüzlüğü yazarın hemen atılıverir polemiklere ansızın elbet vardır mantıklı bir sebebi meydan okumaktır en sevdiği sevgi doludur da kendisi * ufuğu geniştir de az biraz kudurur bi de açlığa dayanamaz *
what is the matrix gibi bişey işte ismi gittiğim her yerde evde, işte... canın mı sıkıldı bir tutam mutluluk sana işte kahır mı bela mı haşa, ellerim titrer korkarım incitmeye, restart atarım kendime her görüşümde onu yaramaz yine de bir işe!
pek parlak bir fikir değil yazmak ama ne yapalım elde değil durmak, rahat ol takıl kafana göre, kimseye bişey yapmaz sözlükte biraz kasmak.
mario, aslında sıkıcı olan ilerlemez onunla birtürlü zaman... luigi'dir büyük eğlence işte, gidiyorum gizlice... sarmaşıklara dikkat et aman, traktör gibi; kocaman! resti çekecem sanırım 0'ıncı hakkıma yanarım. kudurttun lan beni, deve! eksik olma yine de...